Neden İş Güvenliği Logo
İş Sağlığı ve Güvenliği

ILO 73 Nolu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme

ILO 73 Nolu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme
Tamircin Burada

ILO 73 Nolu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme 1946 yılında ILO tarafından, 2003 yılında Türkiye tarafından kabul edildi.

ILO 73 Nolu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme

ILO Kabul Tarihi: 6 Haziran 1946
Kanun Tarih ve Sayısı: 25.6.2003 / 4908

Uluslararası Çalışma Bürosu Yönetim Kurulunun daveti üzerine 6 Haziran 1946 tarihinde Seattle’de yaptığı yirmisekizinci toplantıda;
Toplantı gündeminin beşinci maddesinde yeralan, gemiadamlarının sağlık muayenesine ilişkin bazı önerilerin kabulüne karar vererek;
Bu önerilerin bir uluslararası sözleşme şeklini alması gerektiğine hükmederek,
Sağlık Muayenesi (Gemiadamları) Sözleşmesi, 1946 olarak adlandırılacak aşağıdaki sözleşmeyi Bindokuzyüzkırkaltı yılı Haziran ayının işbu yirmidokuzuncu gününde kabul etmiştir.

Madde 1

Bu sözleşme, ticari amaçlı yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan ve bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği ülkede kayıtlı kamu veya özel mülkiyetteki her açık deniz gemisine uygulanır.


ILO_55 Nolu Gemiadamlarının Hastalanması Yaralanması ya da Ölümü Halinde Armatörün Sorumluluğuna İlişkin Sözleşme


 

Gemilerin hangi hallerde açık deniz gemisi sayılacağı ulusal yasa ve yönetmeliklerle belirlenir.

Bu Sözleşme:

kayıtlı tonajı 200 tonilatodan az olan gemilere;

yelken direkli, düz karinalı ağaç gemilere;

balıkçı gemilerine;

nehir tipi gemilere

uygulanmaz.

Madde 2

Bu Sözleşme, aşağıda belirtilen kişilerin sağlıklı olmalarını sağlamak için alınan ve gemideki diğer kişilerin sağlığını tehlikeye düşürecek nitelikte olmayan önlemler saklı kalmak kaydıyla gemide herhangi bir görevde çalışan

kılavuz kaptan (mürettebat olmayan);

bir telsiz telgraf şirketinin emrinde çalışan telsiz haberleşme yetkilisi veya operatörü hariç, gemi sahibi dışında bir işveren tarafından gemide istihdam edilen kişiler;

mürettebat olmayan seyyar yükleme- boşaltma işçileri;


ILO_53 Nolu Ticaret Gemilerinde Çalışan Kaptanlar Ve Gemi Zabitlerinin Meslekî Yeterlilikleri Sözleşme


devamlı denizde istihdam edilmeyen liman işçileri;

hariç herkese uygulanır.

Madde 3

Bu sözleşmenin uygulandığı kişilerden hiçbiri, bir pratisyen doktorun imzaladığı ve o kişinin denizde çalışacağı işe uygunluğunu onaylayan bir rapor veya özellikle görme bozukluğuna ilişkin bir rapor söz konusu ise, yetkili makam tarafından yetki verilen bir şahıs tarafından imzalanan bir raporu ibraz edememesi halinde bu Sözleşmenin uygulandığı bir gemide istihdam edilemez.

Ancak, bir şahıs önceki 2 yıl içerisinde bu Sözleşmenin uygulandığı bir açık deniz gemisinde çalıştırıldığına dair bir kanıt sunabildiği takdirde, bu Sözleşmenin ilgili ülke bakımından yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıllık süre ile aynı şekilde çalıştırılabilir.

Madde 4

Yetkili makam, armatörlerin ve gemiadamlarının ilgili kuruluşlarına danıştıktan sonra, yapılacak tıbbi muayenenin niteliğini ve sağlık raporunda yer alacak hususları koyar.

Muayenenin niteliği belirlenirken, muayene edilen kişinin yaşı ve yapılacak işin özelliği dikkate alınır.

Sağlık raporu özellikle;
kişinin duyma, görme ve (yaptıkları işe uygunluklarının renk körlüğü nedeniyle etkilenme ihtimali bulunmayan bazı uzman personel hariç) güverte bölümünde çalışacak kişi bakımından renk seçme yeteneklerinden hepsinin uygun olduğunu; ve

denizdeki çalışmasından dolayı ağırlaşacak veya işe uygun olmayan bir duruma düşürecek veya gemideki diğer kimselerin sağlığını tehdit edecek herhangi bir hastalığı bulunmadığını belirtir.

Madde 5

Sağlık raporu, verildiği tarihten itibaren 2 yıldan daha uzun olmayan bir süre için geçerli olur.

Sağlık raporu renk seçiciliği ile ilgili ise verildiği tarihten itibaren 6 yıldan daha uzun olmayacak bir süre için geçerlidir.

Raporun geçerlilik süresi yolculuk sırasında sona ererse, rapor yolculuğun sonuna kadar geçerli sayılır.

Madde 6

Yetkili makam, bir şahsın, acil durumlarda önceki maddelerdeki koşulları yerine getirmese de, tek bir yolculuk için istihdam edilmesine izin verebilir.

Bu durumlarda istihdam süresi ve koşulları, aynı kategoride bulunan ve bir sağlık raporuna sahip olan gemiadamları için öngörülenlerle aynı şekilde olur.


ILO_166 No’lu Gemiadamlarının Ülkelerine Geri Gönderilmesine İlişkin Sözleşme


Bu maddeye göre yapılan istihdam, daha sonra hiçbir şekilde 3.madde hükümlerince aranan önceki istihdam gibi değerlendirilmez.

Madde 7

Yetkili makam, sağlık raporu yerine, belirlediği şekilde bir raporun verilmesini kabul edebilir.

Madde 8

Muayene sonucunda sağlık raporu verilmeyen bir şahıs için, herhangi bir armatörden veya armatörler veya gemiadamları kuruluşlarından bağımsız bir hakem hekim ya da hekimler tarafından bir başka tetkik yapılmak üzere başvuruda bulunabilmesine olanak sağlayacak düzenlemeler yapılır.

Madde 9

Yetkili makamın bu Sözleşme kapsamındaki görevlerinden herhangi biri, armatörler ve gemiadamları kuruluşlarına danışıldıktan sonra, işin tamamı veya bir kısmı genel olarak gemiadamlarıyla ilgili benzer görevleri yürüten bir makama ya da kuruluşa devredilmesi suretiyle ifa edilebilir.

Madde 10

Bu sözleşme’nin kesin onama belgeleri Uluslararası Çalışma Bürosu Genel Müdürüne gönderilir ve onun tarafından tescil edilir.

Madde 11

Bu Sözleşme sadece, onay belgeleri Genel Müdür tarafından tescil edilen Uluslar arası Çalışma Örgütü Üyesi ülkeler için bağlayıcıdır.

Bu Sözleşme, içlerinde her biri en az 1 milyon tonilatoluk kayıtlı nakliye gemisi filosuna sahip 4 ülkenin yer alacağı ülkelerden (ABD, Arjantin Cumhuriyeti, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Şili, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa,Birleşik Krallık, Yunanistan, Hindistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İsveç, Türkiye ve Yugoslavya) 7’sinin onay belgelerinin tescil edildiği tarihten 6 ay sonra yürürlüğe girer. Bu hükme, Sözleşmenin üye ülkeler tarafından kısa zamanda onaylanmasını kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla yer verilmiştir.

Bu Sözleşme, daha sonra, onu onaylayan her üye için, onay belgesinin tescil edildiği tarihten altı ay sonra yürürlüğe girer.

Madde 12

Bu Sözleşmeyi onayan her üye, onu ilk yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on yıllık bir süre sonunda Uluslararası Çalışma Bürosu Genel Müdürüne göndereceği ve bu Genel Müdürün tescil edeceği bir belge ile feshedebilir. Fesih, tescil tarihinden ancak bir yıl sonra geçerli olur.

Bu Sözleşmeyi onamış olup da, onu bundan evvelki fıkrada sözü edilen on yıllık sürenin bitiminden itibaren bir yıl zarfında bu maddede öngörüldüğü şekilde feshetmeyen her üye, yeniden on yıllık bir müddet için bağlanmış olur ve bundan sonra bu Sözleşmeyi, her on yıllık süre bitiminde, bu maddede öngörülen şartlar içinde feshedebilir.

Madde 13

Uluslararası Çalışma Bürosu Genel Müdürü, Örgüt üyeleri tarafından kendisine bildirilen bütün onama ve fesihlerin kaydedildiğini Uluslararası Çalışma Örgütünün bütün üyelerine duyurur.

Genel Müdür, kendisine gönderilen Sözleşmenin ikinci onama belgesinin kaydedildiğini örgüt üyelerine duyururken bu sözleşmenin yürürlüğe gireceği tarih hakkında örgüt üyelerinin dikkatini çeker.

Madde 14

Uluslararası Çalışma Bürosu Genel Müdürü, yukarıdaki maddeler gereğince, kaydetmiş olduğu bütün onama ve fesihlere ilişkin tüm bilgileri, Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 102 nci maddesi uyarınca kaydedilmek üzere, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine ulaştırır.


ILO 146 No’lu Gemiadamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin Sözleşme


 

Madde 15

Bu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren, her 10 yıllık devrenin sonunda, Uluslararası Çalışma Bürosu Yönetim Kurulu, bu sözleşmenin uygulanması hakkındaki bir raporu Genel Konferansa sunar ve onun tamamen veya kısmen değiştirilmesi konusunun Konferans gündemine alınıp alınmaması gereği hakkında karar verir.

Madde 16

Konferans, bu Sözleşmeyi tamamen veya kısmen değiştiren yeni bir Sözleşme kabul etmesi halinde ve bu yeni Sözleşme aksini öngörmediği takdirde;

Değiştirici yeni Sözleşmenin bir üye tarafından onanması durumu, yukarıdaki 12 inci madde dikkate alınmaksızın ve değiştirici yeni Sözleşme yürürlüğe girmiş olmak kayıt ve şartıyla, bu Sözleşmenin derhal ve kendiliğinden feshini gerektirir.

Değiştirici yeni Sözleşmenin yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren, bu Sözleşme üyelerin onamasına artık açık bulundurulamaz.

Bu Sözleşme, onu onayıp da değiştirici Sözleşmeyi onamamış bulunan üyeler için, her halükarda şimdiki şekil ve içeriği ile geçerli olmakta devam eder.

Madde 17

Bu sözleşmenin Fransızca ve İngilizce metinlerinin her ikisi de aynı şekilde geçerlidir.


Hayatın Her Alanında İş Güvenliği

İş Sağlığı ve Güvenliği işyerlerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir.

İş kazası

İşin yürütülmesi ile ilgili olarak meydana gelen ve/veya gelmesi muhtemel tehlikelerden, sağlığa zarar verecek şartlardan korunmak ve daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak için alınması gereken önlemlerin tamamına da iş sağlığı ve güvenliği diyebiliriz.

İş Kazası Neden Oldu?

İş kazalarının % 98’inin nedeni İNSAN’dır...

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

Kazaların % 50’si sabah vardiya değişimlerine yakın saatlerde meydana geliyor.

Yapı Alanlanlarında Alınması Gereken Asgari Güvenlik Önlemleri

Bunun sebebi ise uykusuzluk, tedbirsizlik, işte acelecilik ve işi zamanında yetiştirememe endişesi oluşturuyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik

KAZALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KAZADAN HEMEN ÖNCEKİ DURUM VE HAREKETTİR...

İSG Uzmanları Sınava Hazırlık - 2 Bölüm

İnsanoğlunun en tehlikeli savunma mekanizması BANA BİR ŞEY OLMAZ düşüncesidir.

C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavlara Hazırlık-Zor

Bu düşünce kişiye çok güçlü olduğunu, ne yaparsa yapsın başına bir şey gelmeyeceğini, her şeyi başarıyla tamamlayabileceğini düşündürür.

C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavlara Hazırlık

Sponsor

Çağrı Tasarım

Türkiye’de iş kazalarında her gün 4 çalışanımız maalesef yaşamını yitiriyor.

Risk Değerlendirme Hakkında Kısa Kısa

Türkiye'de her yıl 15000 kişi sakat kalıyor. Her yıl 140.000 kişi kaza geçiriyor...

İSG Uzmanları Sınava Hazırlık - Tanımlar

Dünyada her gün yaklaşık 6.000 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Meslek Hastalıklarında Yükümlülükler

Yıllık toplamda 350.000 kişi iş kazası, 1.700.000 kişi ise meslek hastalıklarından yaşamını yitirmektedir.

Meslek Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Her yıl 250 milyonun üzerinde iş kazası meydana gelmekte ve 150 milyonun üzerinde kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır

Tüm Çalışanların Sorumluluğu: Meslek Hastalığı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde iş kazalarının yıllık maliyetinin 50 milyar TL. olduğunun belirlenmiştir.

İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavlarına Hazırlık-C Sınıfı

Özellikle ülkemizde iş kazası, meslek hastalığı, iş kazası sonucu ölüm, malullük, geçici iş göremezlik sürelerine ilişkin verilerin tümünde görülen artış nedeniyle İş Sağlığı ve Güvenliği'ne maksimum ihtiyaç duyulmaktadır.

Meslek Hastalıkları ve Önleyici Tedbirler

Unutulmamalıdır ki; HİÇ BİR GEREKÇE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN ALINMASINI ERTELEMEZ.

İş Güvenliğinde Tehlikeli Hareketler

Sponsor

ILO 73 Nolu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme 1

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAYATIMIZIN DÜZENİNİN BİR PARÇASI OLMALIDIR.

İşlere Göre Risk Değerlendirme Envanteri

Kazasız günler dileğiyle...

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği'nde Sınıfta Kaldı!

Merdivenlerle Çalışmada Genel Tedbirler

Paylaş:


Korumak Tedavi Etmekten Daha Ucuzdur

Ülkemizde yüzbinin üzerinde meslek hastalığı yakalamamız gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine yansıyan rakamlar her yıl maalesef birkaç yüzü geçememektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizde yılda dokuzyüz binin üzerinde meslek hastalığı ve işle ilgili hastalık ve yaralanma olduğunu ifade etmektedir. SGK rakamlarının düşüklüğü biraz da istatistik yöntemi hatasından kaynaklanmaktadır ama yine de meslek hastalıklarımızı tanıma konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Yani, hem çalışanlarımızı meslek hastalıklarından koruyamıyor, hem de meslek hastalıklarını saptayamıyoruz.

Toplumun hemen her kesimini derinden etkileyen bu önemli sorunun sosyal ve yasal boyutlarıyla birlikte ele alınıp, çözümlenmesi gerekir. Meslek hastalıklarını tanımak ve önlemek sosyal devletin ve tüm ilgililerin vicdani bir sorumluluğudur. Çalışanın sağlıklı olma hakkına saygının gereğidir. Tanınmayan meslek hastalığı, haksız kazanç nedenidir, genel sağlık sigortasına ve topluma yüktür. Bildirimi zorunlu olan meslek hastalıkları, yasal tanı almadıkça, meslek hastalığı sayılmazlar.

Meslek hastalıklarını tanımanın ilk şartı, hastanın mesleğiyle ilgili sorgulamadır. Bu da “Ne iş yapıyorsunuz ?” sorusuyla başlar. İş sağlığı disiplininin babası sayılan İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714)’nin şu veciz sözleri, bugün maalesef hala geçerliliğini korumaktadır; “Hayret ve tereddüt ediyorum. Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları görmeye mi davet etsem?”

İş Güvenliği Hayatımızın Bir Parçası Olsun

Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var; “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir.

Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesai başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır

Neden İş Güvenliği

Konya İş Sağlığı ve Güvenliği Analizi

Yapılan analizlerde dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hissedilir azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır. Ekonomik boyutu ile incelendiğinde ise, çalışanın iş yaparken aklının sadece işte olması gerekirken, asgari ücretle geçinmeye çalışan arkadaşlardan ne kadar verim alınabilir ki?

Ülkemizde yaşanan ve giderek artan iş kazaları, iş cinayetleri ne yazık ki bu konudaki ilgisizliği, insana verilen önemin yok denilecek kadar az; çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için daha çok uzun yıllara ihtiyacımızın olduğunu aşağıdaki analizleri incelediğimizde ortaya koyduğu aşikardır.

Bir güvenlik açığının ölçülebilen en büyük maliyeti, sadece çalışan olmaz. Kaybedilmiş bir beden veya zihinsel rehabilitasyon yılları, çalışanı tamamen yeni bir yaşam tarzına zorlayabilir. Bu tür olaylara nasıl fiyat koyacağımızı tanımlamak gerçekten zor olsa gerek. Görevlerini yerine getirirken yaşamını yitiren ya da  uzun soluklu yaralanmalar da kuşkusuz ekonomik olarak ölçülebildiğimizin ötesindedir. Yaşamını yitiren kişinin yanı sıra aile ve iş arkadaşları  da diğer paydaşlardır.

Bu kazalar aynı zamanda şirketleri de etkilemektedir. İş kazası geçiren bir çalışan kayıp adam/saat anlamına gelmektedir. O nedenle bir şirket için bakıldığında giderler yalnızca verimlilik kaybı olarak ölçülmez, aynı zamanda kayıp iş gücü ve artan sigorta maliyetleri de etkilidir.

Şirketler için bir diğer önemli kayıp ise, iş kazalarının çokluğu nedeniyle oluşacak olan motivasyon bozukluğudur. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezlerse iş moralleri azalır ve çalışma istekleri düşecektir. Bu da işveren için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olacaktır.

Bu nedenle çalışanlar mümkün olan en iyi işi yapmaya konsantre olabilmek için işlerini güvenli bir ortamda yapmak isterler. Sorumlu işverenler, güvenli bir işyerinin şirketin ana hattını geliştirdiğini kabul etmelidir. Hangi yönden bakarsanız bakın işi güvenli bir şekilde yürütmenin avantajları çoktur.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı :

  1. Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortam sağlamak,
  2. Çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
  3. İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek,
  4. İşyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek,
  5. Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
  6. Çalışma verimini arttırmak.

 

OSGB Web Tasarımları

İlgili Yayınlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla