Neden İş Güvenliği Logo
İş Sağlığı ve Güvenliği

İş Sağlığı ve Güvenliği Neden mi Önemli?

İş Sağlığı ve Güvenliği Neden mi Önemli?
Tamircin Burada

Ölümlü iş kazalarında Türkiye, Avrupa’da birinci, Dünya’da ise üçüncü sırada yer alıyor. SGK verilerine göre geçen sene iş kazası sonucu 1250 işçi hayatını kaybetmiş, ayrıca 2850 işçi ise iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremez hale gelmiştir. Ayrıca, iş kazası sonucu geçici iş göremezlik nedeniyle iş gücü kayıplarının maliyeti ise rakamlarla ifade edilemez boyutlara ulaşmıştır.

 

İş Sağlığı ve Güvenliği Neden mi Önemli?

Ülke ekonomisi açısından altından kalkılamaz maliyetlere ulaşan iş kazaları nedeniyle Avrupa Birliği sürekli olarak ülkemize yaptığı baskıların sonucunda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkartılmıştır.

Fakat uygulamada yasanın içeriği ve yaptırım gücü iş kazalarını önlemeye yeterli değil. 9 milyon sigortasız çalışan işçi bu yasanın dışında kalıyor. Ve yasanın getireceği yükümlülükler 50’den fazla işçinin çalıştığı iş yerlerinde geçerli. Türkiye’de sigortalı işçi çalıştıran iş yerlerinin sayısı 1 milyonu geçiyor. Fakat bu işyerlerinin %98’i 50 den az işçi çalıştırıyor. (Bunun en büyük sebebi kuşkusuz taşeronlaştırma.) Böylece milyonlarca işçi sigortalı olsa bile bu yasanın kapsama alanı dışına itilmiş oluyor.

Bu yasaya göre, İş Güvenliği Kurulları oluşturulması gerekiyor. Bu kurullarda , İşveren ya da temsilcisi, iş yeri hekimleri, iş güvenliği uzmanı ve işçi temsilcileri yer alacak. Yasa, iş yeri sahiplerini, işçilerin kendi temsilcilerini seçmelerini sağlamakla yükümlü kılıyor. İşverenler iş güvenliği önlemi alırken her zaman olduğu gibi maliyet hesabına göre karar alırlar. Yani işveren bu komisyonu kurmazsa cezası sadece 200 TL… 


Liman ve Gemilerde Yaşanan İş Kazaları – Video


 

İş kazalarının üç ortak noktası vardır: Denetim eksikliği, işyerinde iş güvenliği organizasyonunun yeterli olmaması ve eğitimsizlik. Mevzuatın yetersiz olması ise çok istisnai hallerde bir sebep olabilir. Bu nedenle, eylem planında “uygulama boyutuna” odaklanan düzenlemeler, hedefleri itibarıyla isabetli görünmektedir. Bununla birlikte, eylemlerin kararlı şekilde tatbik edilmesi gerekir. Aksi halde, çok tehlikeli ve ölümcül iş süreçleri içeren maden ve inşaatlarda büyük kazaların devam etme ihtimali bizi ürkütmeye devam edecektir.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı :

1– Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortam sağlamak,
2– Çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
3– İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek,
4– İşyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek,
5– Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
6– Çalışma verimini arttırmak.

Bunun için işverenler görevini tam anlamıyla yapmalı, çalışanlar ise İSG kurallarına mutlaka uymalıdır. Aksi halde zirvedeki yerimizi halen korumuş oluruz!..

 


ILO Sözleşmeleri Nedir, Neden Gereklidir?


Korumak Tedavi Etmekten Daha Ucuzdur

Ülkemizde yüzbinin üzerinde meslek hastalığı yakalamamız gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine yansıyan rakamlar her yıl maalesef birkaç yüzü geçememektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizde yılda dokuzyüz binin üzerinde meslek hastalığı ve işle ilgili hastalık ve yaralanma olduğunu ifade etmektedir. SGK rakamlarının düşüklüğü biraz da istatistik yöntemi hatasından kaynaklanmaktadır ama yine de meslek hastalıklarımızı tanıma konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Yani, hem çalışanlarımızı meslek hastalıklarından koruyamıyor, hem de meslek hastalıklarını saptayamıyoruz.

Toplumun hemen her kesimini derinden etkileyen bu önemli sorunun sosyal ve yasal boyutlarıyla birlikte ele alınıp, çözümlenmesi gerekir. Meslek hastalıklarını tanımak ve önlemek sosyal devletin ve tüm ilgililerin vicdani bir sorumluluğudur. Çalışanın sağlıklı olma hakkına saygının gereğidir. Tanınmayan meslek hastalığı, haksız kazanç nedenidir, genel sağlık sigortasına ve topluma yüktür. Bildirimi zorunlu olan meslek hastalıkları, yasal tanı almadıkça, meslek hastalığı sayılmazlar.

Meslek hastalıklarını tanımanın ilk şartı, hastanın mesleğiyle ilgili sorgulamadır. Bu da “Ne iş yapıyorsunuz ?” sorusuyla başlar. İş sağlığı disiplininin babası sayılan İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714)’nin şu veciz sözleri, bugün maalesef hala geçerliliğini korumaktadır; “Hayret ve tereddüt ediyorum. Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları görmeye mi davet etsem?”

İş Güvenliği Hayatımızın Bir Parçası Olsun

Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var; “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir.

Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesai başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır


OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim sistemi


Neden İş Güvenliği

Yapılan analizlerde dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hissedilir azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır. Ekonomik boyutu ile incelendiğinde ise, çalışanın iş yaparken aklının sadece işte olması gerekirken, asgari ücretle geçinmeye çalışan arkadaşlardan ne kadar verim alınabilir ki?

Ülkemizde yaşanan ve giderek artan iş kazaları, iş cinayetleri ne yazık ki bu konudaki ilgisizliği, insana verilen önemin yok denilecek kadar az; çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için daha çok uzun yıllara ihtiyacımızın olduğunu aşağıdaki analizleri incelediğimizde ortaya koyduğu aşikardır.

Bir güvenlik açığının ölçülebilen en büyük maliyeti, sadece çalışan olmaz. Kaybedilmiş bir beden veya zihinsel rehabilitasyon yılları, çalışanı tamamen yeni bir yaşam tarzına zorlayabilir. Bu tür olaylara nasıl fiyat koyacağımızı tanımlamak gerçekten zor olsa gerek. Görevlerini yerine getirirken yaşamını yitiren ya da  uzun soluklu yaralanmalar da kuşkusuz ekonomik olarak ölçülebildiğimizin ötesindedir. Yaşamını yitiren kişinin yanı sıra aile ve iş arkadaşları  da diğer paydaşlardır.

Bu kazalar aynı zamanda şirketleri de etkilemektedir. İş kazası geçiren bir çalışan kayıp adam/saat anlamına gelmektedir. O nedenle bir şirket için bakıldığında giderler yalnızca verimlilik kaybı olarak ölçülmez, aynı zamanda kayıp iş gücü ve artan sigorta maliyetleri de etkilidir.

Şirketler için bir diğer önemli kayıp ise, iş kazalarının çokluğu nedeniyle oluşacak olan motivasyon bozukluğudur. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezlerse iş moralleri azalır ve çalışma istekleri düşecektir. Bu da işveren için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olacaktır.

Bu nedenle çalışanlar mümkün olan en iyi işi yapmaya konsantre olabilmek için işlerini güvenli bir ortamda yapmak isterler. Sorumlu işverenler, güvenli bir işyerinin şirketin ana hattını geliştirdiğini kabul etmelidir. Hangi yönden bakarsanız bakın işi güvenli bir şekilde yürütmenin avantajları çoktur.

 

 

OSGB Web Tasarımları

İlgili Yayınlar

1Yorum

  • İş Güvenliği Uzmanı , Mart 17, 2018 @ 9:18 pm

    Sadece bu rakamlar dahi, çalışma hayatında yapılacak bir iyileştirmenin, insanlık adına önemini ortaya koyuyor. Sağlıklı ve güvenli iş yerlerinin oluşması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için, bu yönde bir kültür oluşturmalı ve tüm topluma yaygınlaştırmalıyız. Bu konuda, işverenlerimizin yanı sıra çalışanlarımız da büyük sorumluluk düşüyor. Çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği konusundaki haklarına sahip çıkmaları, bu hakların takipçisi olmaları gerekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla