ILO 42 Nolu İşçinin Tazmini Meslek Hastalıkları Sözleşmesi, 1934 yılında ILO, 1946 yılında Türkiye tarafından kabul edildi.
ILO 42 Nolu İşçinin Tazmini Meslek Hastalıkları Sözleşmesi
ILO Kabul Tarihi: 4 Haziran 1934
Kanun Tarih ve Sayısı: 11 Şubat 1946 / 4864
Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 16 Şubat 1946 / 6234
Milletlerarası İş Bürosu İdare Meclisi tarafından vaki davet üzerine Cenevre’de 4 Haziran 1934’de 18 inci toplantısını yapan Milletler Cemiyeti Milletlerarası İş Teşkilatı Genel Konferansı;
Konferansın 7 inci toplantısında Mesleki Hastalıklar hakkında kabul edilmiş olan Sözleşme projesi’nin kısmen tadiline taallük edip, bu toplantının 7 inci maddesini teşkil eyleyen meseleye dair bazı tekliflerin kabulünü kararlaştırdıktan ve
Bu tekliflerin Milletlerarası bir Sözleşme projesi şeklini alması gerektiğini nazara aldıktan sonra,
Bin dokuz yüz otuz dört yılı .Haziran ayının yirmi birinci günü, Mesleki Hastalıklar Sözleşmesi (muaddel) 1934, ünvanını alacak olan aşağıdaki Sözleşme projesini kabul eder:
MADDE 1
ILO_187 No’lu İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi
Milletlerarası İş Teşkilatının bu Sözleşmeyi onayan her üyesi, mesleki hastalıklara uğrayanlar ile bunların hak sahipleri varislerine, iş kazalarının tazmini hakkındaki özel mevzuatındaki genel esaslar dahilinde tazminat sağlamayı taahhüt eder.
Bu tazminatın miktarı, milli mevzuatta iş kazaları neticesinde ödenecek olandan az olmamalıdır. Bu cihet mahfuz tutulmak şartıyla her üye mevzuatında bahse konu olan hastalıklar tazminatının ödeme şartlarına müteallik hükümlerin tesbitinde, ve bu hastalıklara, iş kazaları hakkındaki mevzuatını tatbikinde zaruri gördüğü tadil ve intibakları yapmakta serbesttir.
MADDE 2
Milletlerarası İş Teşkilatının her üyesi, aşağıdaki tabloda mevcut olup, hizalarında yazılı sanayi ve mesleklerde olmak üzere kanuna tabi işyerlerinde çalışan işçilerin duçar oldukları hastalıkları meslek hastalığı saymayı taahhüt eder.
TABLO
Hastalıkların ve Zehirli maddelerin listesi
İlgili meslek, sanat veya usullerin listesi
Kurşun veya halitaları ve mürekkebatı ile zehirlenmeler ve bundan mütevellit arızalar
Kurşun ihtiva eden cevherlerin ve çinko imalathanelerinde kurşunlu küllerin manipülasyonu.
Eski çinkoların, kurşunla beraber eritilerek karıştırılması.
ILO_26 Nolu Asgari Ücret Belirleme Yöntemi Sözleşmesi
Kurşundan veya hal italarından eşya imali.
Matbaa hurufatı dökmeciliği ve mürettiplik.
Kurşun mürekkebatının fabrikasyonu akümülatör imal ve tamiri.
Kurşun ihtiva eden sırların hazırlanması.
Kurşun talaşı veya tozu ile cilacılık. Kurşunu ihtiva eden, cila, macun ve boyaların hazırlanması ve manipilasyonu icabettiren boyacılık işleri.
Civa, civa amalgamı veya mürekkebatı ile zehirlenmeler ve bundan mütevellit arızalar.
Civa cevherlerinin manipilasyonu.
Civa mürekkebatı imalatı.
Civalı ölçü ve sair laboratuvar aletlerinin imali.
Şapka imalinde kullanılan maddelerinin ihzarı.
Civa ile yaldızcılık.
Civalı tahliye pompaları vasıtasıyla enkandesan lambalar imali.
Fulminat dö merkür ile kapsül mali.
Şarbon Hastalığı
Şarbonlu hayvanlar ile temas eden işçiler.
Yün, tiftik, deri, kıl, kemik ve boynuz gibi hayvani maddelerin manipilasyonu.
Emtianın tahmil ve tahliyesi ve nakli işleri.
Silis tozlarından mütevellit ve ciğer veremi ile müterafik olan veya olmayan silikoz hastalığı (silikozun ölümün veya işgörmezliğinin asıl sebebi olması şartıyle)
Silikoz tehlikesine maruz bıraktığı milli mevzuatta tayin edilen bütün işler.
Fosfor veya mürekkebatı ile zehirlenme ve bundan mütevellit arızalar
Fosfor veya mürekkebatının istihsal, intişar veya istimalini icap ettiren her türlü işler.
Arsenik veya mürekkebatı ile zehirlenme ve bundan mütevellit arızalar.
Arsenik veya mürekkebatının istihsal, intişar veya istimalini icap ettiren her türlü işler.
Benzin veya müşabitleri ve bunların nitraklı veya amilli müştekkatı ile zehirlenmeler ve bundan mülevellit arızalar.
Benzin veya müşabihleri ve bunların nitratlı veya aminli müştekkatının istihsal, intişar veya istimalini icap ettiren her türlü işler.
Mevaddı şahmiye sınıfına dahil olan idrokarbürlerin halojenli müştekkatı ile zehirlenme.
Mevaddı şahmiye sınıfına dahil idrokarbürlerin halojenli müştekkatının istihsal, intişar veya istimalinin gerektiği ve milli mevzuatta yeralmış bulunan her türlü işler.
Radyum ve radyoaktif maddelerden veya röntgen şuaından mütevellit patolojik arızalar.
Radyum radyoaktif maddelere veya röntgen şuaına maruz bırakan bilumum işler.
İptidai deri epitelyoması.
Katran ve huy ile bunların taktirinden hasıl olan katran ruhu, zift, madeni yağ, parafin ve bu mevaddın mürekkebatı, mahsulleri ve artıklarının kullanılmasını gerektiren her türlü işler.
MADDE 3
Bu Sözleşmenin kati şekilde onandığı keyfiyeti Milletler Cemiyeti Genel Sekreterliğine bildirilecek ve onun tarafından tescil edilecektir.
ILO_15 Nolu Asgari Yaş Trimciler ve Ateşçiler Sözleşmesi
MADDE 4
Bu Sözleşme, ancak onamaları Genel Sekreterce tescil edilmiş olan Milletlerarası İş Teşkilatı üyelerini bağlayacaktır.
Bu Sözleşme, iki üyenin onamalarının Genel Sekreterlikçe tescil edilmelerinden on iki ay sonra yürürlüğe girecektir.
Daha sonra, bu Sözleşme, her üye için, onanmasının tescil edilmesinden on iki ay sonra yürürlüğe girecektir.
MADDE 5
Milletlerarası İş Teşkilatı üyelerinin ikisinin onamaları Sekreterlikte tescil edilmesi akabinde, Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri keyfiyeti Milletlerarası İş Teşkilatının bütün üyelerine bildirecektir. Sekreter, teşkilatın başka üyeleri tarafından kendisine sonradan tebliğ edilecek onamaları da keza bütün üyelere bildirecektir.
MADDE 6
Bu Sözleşmeyi onayan her üye, onu yürürlüğe girmeye başladığı tarihten itibaren beş sene geçtikten sonra, Milletler Cemiyeti Genel Sekreterliğine yapacağı ve bu Sekreterliğin tescil edeceği bir ihbarname ile feshedebilir. Fesih, Sekreterlikçe tescili tarihinden bir sene sonra muteber olur.
Bu Sözleşmeyi onamış olup da, onu bundan evvelki fıkrada yazılı beş yıllık mühletin geçmesinden bir yıl sonra, bu madde gereğince feshetmek ihtiyarını kullanmayan her üye, yeniden beş yıllık bir müddet için bağlanmış olacak ve bundan sonra bu Sözleşmeyi, bu maddede derpiş edilen şartlar içinde her beş yıllık devre bitince feshedebilecektir.
MADDE 7
Bu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren geçecek her 10 yıllık devrenin sonunda, Milletlerarası İş Bürosu İdare Meclisi, onun uygulanması durumu hakkında Genel Konferansa bir rapor vermekle ve Konferansın gündemı içine onun tamamen veya kısmen tadili meselesinin konulup konulmaması gerektiği hususunda bir karar almakla ödevlidir.
MADDE 8
Konferans bu Sözleşmeyi tamamen veya kısmen tadil eden yeni bir Sözleşme kabul ettiği takdirde, bu yeni Sözleşmede başka türlü hükümler bulunması hali müstesna;
Tadil edici yeni Sözleşmenin bir üye tarafından onanması keyfiyeti, yukarıdaki 6 ıncı maddeye bakılmaksızın, tadil edici yeni Sözleşmenin yürürlüğe girmesi kayıt ve şartı ile, şimdiki bu Sözleşmenin kendiliğinden ve derhal feshini intaç edecektir.
Tadil edici yeni Sözleşmenin yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren, şimdiki bu Sözleşme üyelerin onanmasına açık bulundurulmayacaktır.
Şimdiki bu Sözleşme, onu onamış ve tadil edici Sözleşmeyi ise onamamış olan üyeler için eski hal ve şekliyle yürürlükte kalmaya devam edecektir.
MADDE 9
Bu Sözleşmenin Fransızca ve İngilizce metinlerinin her ikisi muteber olacaktır.
Hayatın Her Alanında İş Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliği işyerlerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir.
İşin yürütülmesi ile ilgili olarak meydana gelen ve/veya gelmesi muhtemel tehlikelerden, sağlığa zarar verecek şartlardan korunmak ve daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak için alınması gereken önlemlerin tamamına da iş sağlığı ve güvenliği diyebiliriz.
İş kazalarının % 98’inin nedeni İNSAN’dır...
Kazaların % 50’si sabah vardiya değişimlerine yakın saatlerde meydana geliyor.
Bunun sebebi ise uykusuzluk, tedbirsizlik, işte acelecilik ve işi zamanında yetiştirememe endişesi oluşturuyor.
KAZALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KAZADAN HEMEN ÖNCEKİ DURUM VE HAREKETTİR...
İnsanoğlunun en tehlikeli savunma mekanizması BANA BİR ŞEY OLMAZ düşüncesidir.
Bu düşünce kişiye çok güçlü olduğunu, ne yaparsa yapsın başına bir şey gelmeyeceğini, her şeyi başarıyla tamamlayabileceğini düşündürür.
Türkiye’de iş kazalarında her gün 4 çalışanımız maalesef yaşamını yitiriyor.
Türkiye'de her yıl 15000 kişi sakat kalıyor. Her yıl 140.000 kişi kaza geçiriyor...
Dünyada her gün yaklaşık 6.000 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
Yıllık toplamda 350.000 kişi iş kazası, 1.700.000 kişi ise meslek hastalıklarından yaşamını yitirmektedir.
Her yıl 250 milyonun üzerinde iş kazası meydana gelmekte ve 150 milyonun üzerinde kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde iş kazalarının yıllık maliyetinin 50 milyar TL. olduğunun belirlenmiştir.
Özellikle ülkemizde iş kazası, meslek hastalığı, iş kazası sonucu ölüm, malullük, geçici iş göremezlik sürelerine ilişkin verilerin tümünde görülen artış nedeniyle İş Sağlığı ve Güvenliği'ne maksimum ihtiyaç duyulmaktadır.
Unutulmamalıdır ki; HİÇ BİR GEREKÇE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN ALINMASINI ERTELEMEZ.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAYATIMIZIN DÜZENİNİN BİR PARÇASI OLMALIDIR.
Kazasız günler dileğiyle...
Paylaş:
Korumak Tedavi Etmekten Daha Ucuzdur
Ülkemizde yüzbinin üzerinde meslek hastalığı yakalamamız gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine yansıyan rakamlar her yıl maalesef birkaç yüzü geçememektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizde yılda dokuzyüz binin üzerinde meslek hastalığı ve işle ilgili hastalık ve yaralanma olduğunu ifade etmektedir. SGK rakamlarının düşüklüğü biraz da istatistik yöntemi hatasından kaynaklanmaktadır ama yine de meslek hastalıklarımızı tanıma konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Yani, hem çalışanlarımızı meslek hastalıklarından koruyamıyor, hem de meslek hastalıklarını saptayamıyoruz.
Toplumun hemen her kesimini derinden etkileyen bu önemli sorunun sosyal ve yasal boyutlarıyla birlikte ele alınıp, çözümlenmesi gerekir. Meslek hastalıklarını tanımak ve önlemek sosyal devletin ve tüm ilgililerin vicdani bir sorumluluğudur. Çalışanın sağlıklı olma hakkına saygının gereğidir. Tanınmayan meslek hastalığı, haksız kazanç nedenidir, genel sağlık sigortasına ve topluma yüktür. Bildirimi zorunlu olan meslek hastalıkları, yasal tanı almadıkça, meslek hastalığı sayılmazlar.
Meslek hastalıklarını tanımanın ilk şartı, hastanın mesleğiyle ilgili sorgulamadır. Bu da “Ne iş yapıyorsunuz ?” sorusuyla başlar. İş sağlığı disiplininin babası sayılan İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714)’nin şu veciz sözleri, bugün maalesef hala geçerliliğini korumaktadır; “Hayret ve tereddüt ediyorum. Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları görmeye mi davet etsem?”
İş Güvenliği Hayatımızın Bir Parçası Olsun
Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var; “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir.
Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesaiFazla mesai; 4857 sayılı İş Kanununa göre, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. Denkleştirme esasının uygulandığı haller... başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır
Neden İş Güvenliği
Yapılan analizlerde dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hissedilir azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır. Ekonomik boyutu ile incelendiğinde ise, çalışanın iş yaparken aklının sadece işte olması gerekirken, asgari ücretle geçinmeye çalışan arkadaşlardan ne kadar verim alınabilir ki?
Ülkemizde yaşanan ve giderek artan iş kazaları, iş cinayetleri ne yazık ki bu konudaki ilgisizliği, insana verilen önemin yok denilecek kadar az; çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için daha çok uzun yıllara ihtiyacımızın olduğunu aşağıdaki analizleri incelediğimizde ortaya koyduğu aşikardır.
Bir güvenlik açığının ölçülebilen en büyük maliyeti, sadece çalışan olmaz. Kaybedilmiş bir beden veya zihinsel rehabilitasyon yılları, çalışanı tamamen yeni bir yaşam tarzına zorlayabilir. Bu tür olaylara nasıl fiyat koyacağımızı tanımlamak gerçekten zor olsa gerek. Görevlerini yerine getirirken yaşamını yitiren ya da uzun soluklu yaralanmalar da kuşkusuz ekonomik olarak ölçülebildiğimizin ötesindedir. Yaşamını yitiren kişinin yanı sıra aile ve iş arkadaşları da diğer paydaşlardır.
Bu kazalar aynı zamanda şirketleri de etkilemektedir. İş kazası geçiren bir çalışan kayıp adam/saat anlamına gelmektedir. O nedenle bir şirket için bakıldığında giderler yalnızca verimlilik kaybı olarak ölçülmez, aynı zamanda kayıp iş gücü ve artan sigorta maliyetleri de etkilidir.
Şirketler için bir diğer önemli kayıp ise, iş kazalarının çokluğu nedeniyle oluşacak olan motivasyon bozukluğudur. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezlerse iş moralleri azalır ve çalışma istekleri düşecektir. Bu da işveren için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olacaktır.
Bu nedenle çalışanlar mümkün olan en iyi işi yapmaya konsantre olabilmek için işlerini güvenli bir ortamda yapmak isterler. Sorumlu işverenler, güvenli bir işyerinin şirketin ana hattını geliştirdiğini kabul etmelidir. Hangi yönden bakarsanız bakın işi güvenli bir şekilde yürütmenin avantajları çoktur.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı :
- Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortam sağlamak,
- Çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
- İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek,
- İşyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek,
- Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
- Çalışma verimini arttırmak.