Uzman Türkiye’de, bir kader olarak gösterilmeye çalışılan iş cinayetlerinin önlenmesinde, güvenlik kültürünün oluşturulmasına destek olmak için, belirli periyotlarda Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerini paylaşıyoruz!
Kader Değil, İş Cinayeti!
Türkiye’de yaşanan, iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirenleri, rahmetle anıyoruz. İş cinayetleri ve iş kazaları sonucu, yitirilen insan yaşamlarının değerini ölçmek, ve hiç bir maddi değerle karşılaştırmak asla olanaklı değildir.
İş kazaları ve giderek artan iş cinayetleri, ne yazık ki, bu konudaki ilgisizliği ve, çalışana verilen önemin ne kadar az olduğunun göstergesidir. Yaşanan iş kazaları, çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için, daha uzun yıllara ihtiyâcımızın olduğunu da ortaya koyuyor.
Aslında, sağlıklı yaşamak kadar, sağlıklı çalışmak da, bir insan hakkıdır. Çalışanların, mesleklerinden dolayı yaralanmaları, sakat kalmaları, hastalanmaları, hatta ölmeleri, asla kabul edilebilir bir durum değildir. Yaşanan iş cinayetlerinin, hâlen, toplumun ve devletin gündemine yeteri kadar girememesi, yapılanların, şekilcilikten öteye geçememesi, oldukça düşündürücüdür.
Ölümlü İş Kazalarında Hala İlk Sıradayız!
Ölümlü iş kazalarında, hâlen ilk sırada yer alan, geçici iş göremezlik nedeniyle, iş gücü kayıplarının maliyetinde ise, rakamlarla ifade edilemez boyutlara ulaşan ülkemizde, artık iş güvenliği meselesini, uyulması gereken bir mecburiyet yerine, çalışanların, ekonomisini, sağlığını ve güvenliğini destekleyen, verimi ve kaliteyi artıran bir araç olarak görmek, bir zorunluluk olmalıdır.
Yine, çalışanları, bir makine olarak görmek yerine, insana yakışır bir çalışma ortamı sağlayarak, ekonomik ve refah seviyesi yüksek bir çalışan olarak görmeliyiz ki, iş kazaları ve meslek hastalıkları, can almaya, sakat bırakmaya devam etmesin!
