Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik, işyerlerinde uygulanacak çalışmalara yönelik yönetmelik
GEÇİCİ VEYA BELİRLİ SÜRELİ İŞLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Geçici ve belirli süreli yapılacak işlerde çalışanların iş sağlığı ve güvenliği bakımından işyerlerinde uygulanacak çalışmalara yönelik yönetmelik aşağıdadır;
Resmi Gazete; 23.08.2013/28744
SON Revizyon: –
Güncelleme: 09.03.2022
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
MADDE 1 – Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, geçici veya belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların sağlık ve güvenlikleri bakımından işyerindeki diğer çalışanlarla aynı düzeyde korunmalarını sağlamaktır.
MADDE 2 – Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren; belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması ya da belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi, sözleşme süresinin sona ermesinin objektif koşullara bağlı olduğu işlerde ve bu işlerde çalışanlara veya geçici iş ilişkisi kurulan işverene ait işyerinde geçici iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanır.
MADDE 3 – Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik;
a) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 uncu maddesine dayanılarak,
b) 25/6/1991 tarihli ve 91/383/EEC sayılı Avrupa Birliği Konsey Direktifine paralel olarak,
hazırlanmıştır.
MADDE 4 – Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren: Herhangi bir işverenden geçici bir süre ile işçilerini kendi işyerinde mesleklerine uygun işlerde çalıştırmak üzere devralan işvereni,
b) Özel sağlık gözetimi: Çalışanın kişisel sağlık durumu dikkate alınarak işin yürütümü dolayısıyla maruz kaldığı tehlikelere yönelik yapılan sağlık gözetimini,
ifade eder.
(2) Bu Yönetmelikte geçen kavramlardan işveren ve işyeri tanımı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda; belirli süreli iş ve geçici iş ilişkisi tanımları ise 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlandığı gibidir.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği
MADDE 5 – Eşit davranma
MADDE 5 – (1) İşveren, belirli süreli işlerde veya geçici süreli iş ilişkilerinde, özellikle kişisel koruyucu donanımlara erişim dâhil olmak üzere işyerinde çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasını içeren çalışma koşulları bakımından farklı uygulamalarda bulunamaz.
MADDE 6 – Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, belirli süreli işlerde veya geçici süreli iş ilişkilerinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 16 ncı maddesinde belirtilen bilgilendirme yükümlülüğü saklı kalmak kaydı ile çalışanlara;
a) İşe başlamadan önce yapacakları işin ne olduğu ve bu işte karşılaşacakları riskler hakkında gerekli bilgilerin verilmesini sağlar.
b) Özellikle yapılacak işin gerektirdiği mesleki bilgi, yetenek, tecrübe ve gerekli sağlık gözetiminin neler olduğu konusunda bilgi verilmesini sağlar. Ayrıca iş nedeniyle ortaya çıkabilecek ilave özel riskler açıkça belirtilir.
MADDE 7 – Eğitim
MADDE 7 – (1) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 17 nci maddesi hükmü ile birlikte işveren, belirli süreli veya geçici süreli iş sözleşmeleri ile istihdam edeceği çalışanların bilgi ve tecrübelerini de dikkate alarak, yapacakları işin niteliğine uygun yeterli eğitim almalarını sağlar.
MADDE 8 – Sağlık gözetimi
MADDE 8 – (1) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 15 inci maddesine göre yapılacak sağlık gözetimlerinde aşağıdaki hususlara uyulacaktır:
a) Sağlık ve güvenlik yönünden özel sağlık gözetimi gerektiren işlerde; işveren, belirli süreli veya geçici süreli iş sözleşmeleri ile istihdam edeceği çalışanların, işin gerektirdiği özel sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
b) Yukarıda (a) bendinde belirtilen özel sağlık gözetimi, işten kaynaklanan gereklilik devam ettiği sürece, çalışanın sözleşme süresinin sona ermesinden sonra da sürdürülür.
MADDE 9 – İş sağlığı ve güvenliği hizmetleriİş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri; mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak hizmetlerin tamamı.... More
MADDE 9 – (1) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 6 ncı maddesine göre işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için görevlendirilen kişiler; belirli süreli veya geçici süreli iş sözleşmeleri ile istihdam edilecek çalışanlarla ilgili olarak geçici iş ilişkisi kurulan veya belirli süreli işi üstlenen işveren tarafından bilgilendirilir. Söz konusu çalışanların da diğer çalışanlarla birlikte sağlık ve güvenliklerinin sağlanması için gerekli çalışmalar yapılır.
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Özel Hükümler
MADDE 10 – Geçici iş ilişkisinde bilgilendirme
MADDE 10 – (1) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen hususlar ile birlikte;
a) Geçici iş ilişkisi ile çalıştırılacaklarla ilgili olarak geçici iş ilişkisi kurulacak işveren diğer işverene, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlar ile yapılacak işin gerektirdiği mesleki bilgi, yetenek ve işin özellikleri hakkında gerekli bilgiyi verir. Bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlar.
b) Çalışanlarını geçici olarak devredecek işveren de aldığı bu bilgileri geçici iş ilişkisi ile çalıştırılacak çalışanlara verir.
MADDE 11 – Geçici iş ilişkisinde sorumluluk
MADDE 11 – (1) Çalışanlarını geçici olarak devreden işveren ile birlikte geçici iş ilişkisi kurulan işveren, yapılan iş süresince işin yapılması ile ilgili koşullardan sorumludur.
(2) Birinci fıkranın uygulanması bakımından, işin yapılmasına ilişkin sorumluluk, iş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni konuları ile sınırlıdır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
MADDE 12 – Hüküm bulunmayan haller
MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen özel önlemler ile birlikte geçici veya belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan istihdam edilen işyerlerinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun hükümleri de uygulanır.
MADDE 13 – Daha uygun önlemlerin alınması
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik, belirli süreli veya geçici süreli iş ilişkisi ile istihdam edilen çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunması için daha uygun önlemlerin alınmasına ve uygulanmasına engel teşkil etmez.
MADDE 14 – Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 14 – (1) 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 15 – Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin;
a) 9 uncu maddesi,
1) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan istihdam edilen ve 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu işyerlerindeki işler için yayımı tarihinde,
2) Diğer işyerleri için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri ile eş zamanlı olarak,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 16 – Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Zorunlu Eğitim Sürelerinizi Öğrenin
Hayatın Her Alanında İş Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliği işyerlerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir.

İşin yürütülmesi ile ilgili olarak meydana gelen ve/veya gelmesi muhtemel tehlikelerden, sağlığa zarar verecek şartlardan korunmak ve daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak için alınması gereken önlemlerin tamamına da iş sağlığı ve güvenliği diyebiliriz.

Kazaların % 78’i emniyetsiz(KKD’siz) çalışmalardan, %20’si emniyetsiz durumlardan ve % 2’si de doğal olaylardan kaynaklanmaktadır.

İş kazalarının % 98’inin nedeni İNSAN’dır...

Kazaların % 50’si sabah vardiya değişimlerine yakın saatlerde meydana geliyor.

Bunun sebebi ise uykusuzluk, tedbirsizlik, işte acelecilik ve işi zamanında yetiştirememe endişesi oluşturuyor.

KAZALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KAZADAN HEMEN ÖNCEKİ DURUM VE HAREKETTİR...

İnsanoğlunun en tehlikeli savunma mekanizması BANA BİR ŞEY OLMAZ düşüncesidir.

Bu düşünce kişiye çok güçlü olduğunu, ne yaparsa yapsın başına bir şey gelmeyeceğini, her şeyi başarıyla tamamlayabileceğini düşündürür.

Türkiye’de iş kazalarında her gün 4 çalışanımız maalesef yaşamını yitiriyor.

Türkiye'de her yıl 15000 kişi sakat kalıyor. Her yıl 140.000 kişi kaza geçiriyor...

Ölümlü iş kazalarında Türkiye, Avrupa’da birinci, Dünya’da ise üçüncü sırada yer alıyor.

Dünyada her gün yaklaşık 6.000 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Yıllık toplamda 350.000 kişi iş kazası, 1.700.000 kişi ise meslek hastalıklarından yaşamını yitirmektedir.

Her yıl 250 milyonun üzerinde iş kazası meydana gelmekte ve 150 milyonun üzerinde kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde iş kazalarının yıllık maliyetinin 50 milyar TL. olduğunun belirlenmiştir.

Özellikle ülkemizde iş kazası, meslek hastalığı, iş kazası sonucu ölüm, malullük, geçici iş göremezlik sürelerine ilişkin verilerin tümünde görülen artış nedeniyle İş Sağlığı ve Güvenliği'ne maksimum ihtiyaç duyulmaktadır.

Unutulmamalıdır ki; HİÇ BİR GEREKÇE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN ALINMASINI ERTELEMEZ.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAYATIMIZIN DÜZENİNİN BİR PARÇASI OLMALIDIR.

Kazasız günler dileğiyle...


Share:
Korumak Tedavi Etmekten Daha Ucuzdur
Ülkemizde yüzbinin üzerinde meslek hastalığı yakalamamız gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine yansıyan rakamlar her yıl maalesef birkaç yüzü geçememektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizde yılda dokuzyüz binin üzerinde meslek hastalığı ve işle ilgili hastalık ve yaralanma olduğunu ifade etmektedir. SGK rakamlarının düşüklüğü biraz da istatistik yöntemi hatasından kaynaklanmaktadır ama yine de meslek hastalıklarımızı tanıma konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Yani, hem çalışanlarımızı meslek hastalıklarından koruyamıyor, hem de meslek hastalıklarını saptayamıyoruz.
Toplumun hemen her kesimini derinden etkileyen bu önemli sorunun sosyal ve yasal boyutlarıyla birlikte ele alınıp, çözümlenmesi gerekir. Meslek hastalıklarını tanımak ve önlemek sosyal devletin ve tüm ilgililerin vicdani bir sorumluluğudur. Çalışanın sağlıklı olma hakkına saygının gereğidir. Tanınmayan meslek hastalığı, haksız kazanç nedenidir, genel sağlık sigortasına ve topluma yüktür. Bildirimi zorunlu olan meslek hastalıkları, yasal tanı almadıkça, meslek hastalığı sayılmazlar.
Meslek hastalıklarını tanımanın ilk şartı, hastanın mesleğiyle ilgili sorgulamadır. Bu da “Ne iş yapıyorsunuz ?” sorusuyla başlar. İş sağlığı disiplininin babası sayılan İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714)’nin şu veciz sözleri, bugün maalesef hala geçerliliğini korumaktadır; “Hayret ve tereddüt ediyorum. Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları görmeye mi davet etsem?”
İş Güvenliği Hayatımızın Bir Parçası Olsun
Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var; “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir.
Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesaiFazla mesai; 4857 sayılı İş Kanununa göre, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. Denkleştirme esasının uygulandığı haller... More başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır
Neden İş Güvenliği

Yapılan analizlerde dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hissedilir azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır. Ekonomik boyutu ile incelendiğinde ise, çalışanın iş yaparken aklının sadece işte olması gerekirken, asgari ücretle geçinmeye çalışan arkadaşlardan ne kadar verim alınabilir ki?
Ülkemizde yaşanan ve giderek artan iş kazaları, iş cinayetleri ne yazık ki bu konudaki ilgisizliği, insana verilen önemin yok denilecek kadar az; çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için daha çok uzun yıllara ihtiyacımızın olduğunu aşağıdaki analizleri incelediğimizde ortaya koyduğu aşikardır.
Bir güvenlik açığının ölçülebilen en büyük maliyeti, sadece çalışan olmaz. Kaybedilmiş bir beden veya zihinsel rehabilitasyon yılları, çalışanı tamamen yeni bir yaşam tarzına zorlayabilir. Bu tür olaylara nasıl fiyat koyacağımızı tanımlamak gerçekten zor olsa gerek. Görevlerini yerine getirirken yaşamını yitiren ya da uzun soluklu yaralanmalar da kuşkusuz ekonomik olarak ölçülebildiğimizin ötesindedir. Yaşamını yitiren kişinin yanı sıra aile ve iş arkadaşları da diğer paydaşlardır.
Bu kazalar aynı zamanda şirketleri de etkilemektedir. İş kazası geçiren bir çalışan kayıp adam/saat anlamına gelmektedir. O nedenle bir şirket için bakıldığında giderler yalnızca verimlilik kaybı olarak ölçülmez, aynı zamanda kayıp iş gücü ve artan sigorta maliyetleri de etkilidir.
Şirketler için bir diğer önemli kayıp ise, iş kazalarının çokluğu nedeniyle oluşacak olan motivasyon bozukluğudur. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezlerse iş moralleri azalır ve çalışma istekleri düşecektir. Bu da işveren için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olacaktır.
Bu nedenle çalışanlar mümkün olan en iyi işi yapmaya konsantre olabilmek için işlerini güvenli bir ortamda yapmak isterler. Sorumlu işverenler, güvenli bir işyerinin şirketin ana hattını geliştirdiğini kabul etmelidir. Hangi yönden bakarsanız bakın işi güvenli bir şekilde yürütmenin avantajları çoktur.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı :
- Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortam sağlamak,
- Çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
- İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek,
- İşyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek,
- Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
- Çalışma verimini arttırmak.