Obezite – Şişmanlık, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından birisidir.
Sağlık İçin: Obezite – Şişmanlık
İçindekiler
Obezite; besinlerle alınan enerjinin (kalori) harcanan enerjiden daha fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, yaşam süresinin kısalmasına yol açan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü ise obeziteyi “vücutta sağlığı tehlikeye sokacak ölçüde yağ birikmesi” olarak tanımlanmaktadır.
Günlük yaşamda bireylerin yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık durumuna göre değişen miktarlarda enerjiye ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir. Alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obeziteye neden olmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından Avrupa’da yapılan bir araştırmada obezitenin fazla kilolu yetişkinlerin % 30-80’ini etkisi altına aldığı, çocukların ve genç erişkinlerin ise yaklaşık % 20’sinin fazla kilolu olduğu ve yine bu kişilerin üçte birinin obez olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde obezite sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nca 2010 yılında yapılan “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması” ön çalışma raporuna göre Türkiye’de obezite sıklığı % 30,3 olarak bulunmuştur (erkeklerde %20,5, kadınlarda %41,0).
TÜRKİYE’DE 5 ERKEKTEN BİRİSİ VE 5 KADINDAN İKİSİ ŞİŞMANDIR
Obezitenin Nedenleri
Obezitenin nedenleri tam olarak açıklanamasa da aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite azlığı başlıca nedenler olarak sayılabilir. Beslenme yanlışları ve fiziksel aktivite dışında obezitenin oluşmasına neden olan diğer risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır:
- Yaş
- Cinsiyet
- Eğitim düzeyi
- Sosyo – kültürel etmenler
- Gelir durumu
- Hormonal ve metabolik etmenler
- Genetik etmenler
- Psikolojik problemler
- Alkol kullanımı
- Bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.)
- Doğum sayısı ve doğumlar arası süre
- Bebeklik dönemindeki beslenme şekli
Yapılan çalışmalarda, obezite görülme sıklığının anne sütü ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenmeyen çocuklara göre daha düşük oranlarda olduğu bildirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) bebeklere ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü verilmesinin ve altıncı aydan sonra emzirmenin sürdürülmesi ile birlikte zamanında ek besinlere başlanılmasının ve en az 2 yıl süre ile emzirmenin obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceğini belirtmiştir.
Obezitenin Neden Olduğu Sağlık Problemleri
Obezite; vücut sistemleri (endokrin sistem, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi, sindirim sistemi, deri, kas iskelet sistemi), psikolojik ve sosyal durum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık sorununa neden olmaktadır.
Obezitenin neden olduğu sağlık sorunları
- İnsülin direnci (Hiperinsülinemi)
- Tip II Şeker hastalığı (Diyabetes Mellitus)
- Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)
- Koroner arter hastalığı (Kalp hastalığı)
- Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi (Kanda yağlanma)
- Metabolik sendrom
- Safra kesesi hastalıkları
- Bazı kanserler (kadınlarda safra kesesi, rahim, yumurtalık ve meme kanserleri; erkeklerde ise kolon ve prostat kanseri)
- Osteoartrit (Eklemlerde kireçlenme)
- Felç
- Uyku apnesi
- Karaciğer yağlanması
- Astım
- Solunum zorluğu
- Gebelik komplikasyonları (sorunları)
- Menstruasyon (adet) düzensizlikleri
- Psikolojik sorunlar (Anoreksiya nervoza (yemek yememe) veya Blumia nervoza (kusarak yediği besinlerden yararlanmama), Binge Eating (tıkınırcasına yeme), gece yeme sendromu vb.)
- Toplumsal uyumsuzluklar
- Kas-iskelet sistemi problemleri
Obezite Nasıl Belirlenir?
Obeziteyi belirlemek için yaygın olarak Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılmaktadır.
BKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine (BKI=kg/m²) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir.
BKİ= Vücut ağırlığı (kg) / Boy uzunluğu (m)²
Yetişkinlerde Beden Kitle İndeksi (BKİ)’ne Göre Obezitenin Sınıflandırılması
Sınıflandırma | BKİ(kg/m²) |
Zayıf (düşük ağırlıklı) | <18.50 |
Normal | 18.50 – 24.99 |
Hafif Şişman | 25.00 – 29.99 |
Şişman | 30.00 – 39-99 |
Aşırı Şişman (Morbit Obez) | > 40.00 |
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN BEDEN KİTLE İNDEKSİNİZİ 25’İN ALTINDA TUTUN.
Son yıllarda araştırmacılar vücuttaki toplam yağ miktarından çok, yağın vücutta bulunduğu bölge ve dağılımı üzerinde durmaktadırlar. Bölgesel yağ dağılımı genetik olarak erkek ve kadınlarda farklılık göstermektedir. Erkek tipi (android tip, elma tip) obezitede yağ, vücudun üst bölümünde (üst karın, göğüs ve cilt altında) toplanmaktadır. Kadın tipi (jinoid tip, armut tip) obezitede ise yağ, vücudun alt bölümünde (kalça, uyluk, bacaklar ve cilt altında) toplanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bel/kalça oranı kadınlarda 0,85’den, erkeklerde ise 1,0’den fazla ise erkek tipi (android tip) obezite olarak kabul edilmektedir.
BEL ÇEVRESİ KADINLARDA 88 cm, ERKEKLERDE 102 cm’DEN FAZLA OLMAMALIDIR!
Obezite Tedavisi
Obezite tedavisinde temel amaç; gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin riskleri azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde % 10 azalması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlamaktadır. Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanabilir. Bu bölümde sadece diyet yaklaşımından söz edilecektir
- Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi ; Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile;
- Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken normal düzeye (BKİ= 18,5 – 24,9 kg/m2 ) indirilmesi hedeflenir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi bireye özgüdür. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.
- Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırmak ve bu alışkanlığını sürdürmesini sağlamaktır
- Vücut ağırlığı boya göre olması gereken düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımını önlenmek ve kaybedilen ağırlığı korumak için bir devam programı mutlaka olmalıdır.
- Egzersiz tedavisi
- Davranış değişikliği tedavisi
- Farmakolojik tedavi (İlaç tedavisi)
- Cerrahi tedavi
Kaynak; Hacettepe Üniversitesi, Halk Sağlığı Enstitüsü