Antropometri, insan vücudunun çeşitli kısımlarının ölçümüyle insan yapısının ilişkilerini saptama yöntemidir. Antropos ve Metrikos Yunanca kelimelerine dayanmaktadır. İlgili alanlarda kullanılmak üzere insan vücudu parçalarının ölçüm verilerini organize etme, türetme ve analiz etme bilimidir.
Antropometri Nedir?
Antropometri, bireysel farklılıklara odaklanan ve çeşitli tasarım disiplinleri için önemli referanslar ve girdiler sağlayan ergonomi uygulamalarının hayati bir parçasıdır. Koltuklar, konsollar, ATM, araç iç hacimleri, cep telefonları, gamepadlar gibi insan vücudu ölçüleri içeren ürünler için ana tasarım çalışma konularından biridir. Mekanik tasarım yapacak mühendisler için de antropometri çalışmaları zaman zaman önem kazanmaktadır.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Temel İlkeleri
Antropometri Çeşitleri
Statik Antropometri
Statik boyutlar, insan vücudunun sabit, yani statik pozisyonundan elde edilen ölçüm sonuçlarıdır. Statik boyutlar, dirsek ve bilek arası ölçümler ile eklem merkezleri arasında ölçümler gibi insan iskeleti boyutları yanı sıra baş çevresi, cilt yüzeyi çevre ölçüleri gibi dış hat boyutlarını içermektedir. Yapılan incelemeler sonucunda 973 farklı statik antropometri ölçümünün var olduğu bilinmektedir. Statik antropometri ölçümlerinin çoğu miğfer, telefon ya da radyo kulaklığı, eldiven tasarımı gibi çok özel uygulamalar için elde edilirler. Bununla birlikte belli vücut ölçüleri, birtakım özel amaçları karşılayabilmek amacıyla elde edilmektedirler.
Her çeşit statik antropometri yaklaşımının özel bir nedeni vardır. Çeşitli yaş gruplarındaki okul çocuklarının oturacağı sıraların boyutlarını saptamanın yanı sıra, bir gaz maskesinin yüz ölçülerine uygun bir şekilde ve boyutlarda imali için ihtiyaç duyulan antropometri ölçümler de statik antropometri yaklaşımı ile elde edilir. Statik anlropometri ile elde edilen vücut ölçüleri çalışma ortamında pek çok tasarım için kullanılabilir.
Dinamik Antropometri
Endüstri ve iş ortamında iş görenler sürekli devinim hâlindedirler. Bir iş gören işini yaparken çeşitli yönlere uzanması, kol, bacak ve gövdesini değişik boyutlarda ve devamlı hareket ettirmesi nedeni ile çeşitli dinamik ölçülerin bilinmesine ihtiyaç duyulur. Fonksiyonel antropometri olarak da bilinen dinamik antropometri yaklaşımı ile elde edilen boyutlar, bazı fiziksel aktivitelerde bulunan insan vücudundan belli şartlar altında elde edilirler.
İş_Kazası Kapsamı ve Bildirim Süreleri
İnsanların ayakta dururken ya da otururken çevrelerindeki malzemelere, kontrol sistemlerine ve çeşitli işlem noktalarına uzanabilmeleri için; eğilme, uzanma ve dönme gibi hareketlerinin hudutlarını ölçmek de iş düzeni ve insan-tezgâh, insan-makine gibi arakesitlerin tasarımında optimizasyon açısından önemlidir. Ancak çalışma ortamında insanların, sekreterin masasında bulunan telefona erişmesi, masanın çekmecesinden kâğıt almak için eğilmesi örneklerinde olduğu gibi, hareketlerde bulunmaları nedeniyle çeşitli dinamik boyutların ölçülmesine ihtiyaç duyulmuştur. İnsanların ayakta dururken ya da otururken çevrelerindeki malzemelere, kontrol araçlarına ve çeşitli işlem noktalarına eğilme, dönme, uzanma gibi hareketlerle erişebilecekleri sınırlar dinamik antropometri ile ölçülür
Antropometri Ölçüleri
Antropometrik veriler elbise, mobilya, makina, el aletleri ve tezgah dizaynı için çok önemli bilgiler sağlar.
Ölçüler çalışanın normal iş düzeyini, sandalye, tezgah ve masasının yüksekliğini, kumanda tablosu ve düğmelerinin mesafelerini, alet ve malzemelerin yerlerini, gibi kriterleri belirleme bakımından önemlidir.
Antropometrik Standart Ölçüler;
Masa Yüksekliği : 58,4 – 73,6 cm.
Ekrana Bakış Mesafesi: 40,6 – 73,1 cm.
Masa Kalınlığı : 2,5 cm.
Çalışma Alanı Genişliği: En az 71,3 cm., Bilgisayar ve dokümaniçin ek alan gereklidir.
Göz – Ekran İlişkisi: Ekranın tepe noktası göz hizasında olmalıdır.
Bakış Açısı: 15-30 derece
Sandalye Oturma Genişliği (en az): 51,0 cm.
Diz-Masa mesafesi (en az): 38,1 cm.
İş Pozisyonu; Çalışırken vücudun hareketli uzuvlarının aldığı duruş şeklidir. İş Karşısında duruş şekli, vücut çatısı teşkil eden uzuvların bir bütün halinde ve birbirine destek olacak şekilde işin gereği olan pozisyında durum almasıdır.
Etkin Çalışma Alanı: Vücudun hareketli organları ile yoğun olarak çalışabilen alan olarak ifade edilir.
Antropometriğe Göre Ergonomik Risk Faktörleri
Yapılan işin sürekli tekrarı
Kuvvete dayalı çalışma
Kasları yoran bir şekilde sürekli çalışma
Mekanik gerilme
Olağandıı sıcaklıklar
Titreşim
Not: Ergonomik riskler en sık kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına neden olmaktadır.
Fazla Mesailerle İlgili Bilmemiz Gerekenler
Riskli Çalışma Alanları
İmalat sektörü,
Hizmet ve temizlik işleri
Sağlık bakım işleri
Uzun yol sürücülüğü
Tarım işçileri
Sporcular
Diş hekimleri
Ofis çalışanları (özellikle bilgisayar kullananlar risk altındadır).
Kaynak: http://www.amesweb.info/Guidelines/Anthropometry_Definition.aspx
Korumak Tedavi Etmekten Daha Ucuzdur
Ülkemizde yüzbinin üzerinde meslek hastalığı yakalamamız gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine yansıyan rakamlar her yıl maalesef birkaç yüzü geçememektedir. Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizde yılda dokuzyüz binin üzerinde meslek hastalığı ve işle ilgili hastalık ve yaralanma olduğunu ifade etmektedir. SGK rakamlarının düşüklüğü biraz da istatistik yöntemi hatasından kaynaklanmaktadır ama yine de meslek hastalıklarımızı tanıma konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Yani, hem çalışanlarımızı meslek hastalıklarından koruyamıyor, hem de meslek hastalıklarını saptayamıyoruz.
Toplumun hemen her kesimini derinden etkileyen bu önemli sorunun sosyal ve yasal boyutlarıyla birlikte ele alınıp, çözümlenmesi gerekir. Meslek hastalıklarını tanımak ve önlemek sosyal devletin ve tüm ilgililerin vicdani bir sorumluluğudur. Çalışanın sağlıklı olma hakkına saygının gereğidir. Tanınmayan meslek hastalığı, haksız kazanç nedenidir, genel sağlık sigortasına ve topluma yüktür. Bildirimi zorunlu olan meslek hastalıkları, yasal tanı almadıkça, meslek hastalığı sayılmazlar.
Meslek hastalıklarını tanımanın ilk şartı, hastanın mesleğiyle ilgili sorgulamadır. Bu da “Ne iş yapıyorsunuz ?” sorusuyla başlar. İş sağlığı disiplininin babası sayılan İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714)’nin şu veciz sözleri, bugün maalesef hala geçerliliğini korumaktadır; “Hayret ve tereddüt ediyorum. Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları görmeye mi davet etsem?”
İş Güvenliği Hayatımızın Bir Parçası Olsun
Aslında sadece işyerimizde değil, hayatın her alanında güvenlik anlayışımızın geliştirilmesine dair kültürümüzden çok güzel örnekler bulmak mümkündür. Tehlikeli hızla çalışmanın, acele etmenin, kestirmeden gitmenin iyi bir şey olmadığını atasözümüz ne güzel ifade eder; “Acele giden, ecele gider”. Yapılacak olan işi yeteri kadar öğrenmeden, bilmeden işe başlamak, üstelik sormaktan çekinmek, utanmak bir başka hatalı davranış örneğidir. Kültürümüzde bunun da veciz bir karşılığı var; “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp”. İşyeri temizliğine özen göstermemek de önemli davranış kusurlarından biridir. Oysa temizlik, kalite ve verimliliğin olduğu kadar, iş güvenliğinin de göstergesidir.
Aklın, bilimin ve yasanın emrettiği güvenlik önlemlerini ihmal etmek, iş kazalarında sık karşılaşılan bir başka güvensiz davranıştır. Oysa, “Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” atasözümüzü bilmeyenimiz yoktur. İş ortamında “Bana bir şey olmaz..” demeden önce, çok iyi düşünmek gerekir. Her mesaiFazla mesai; 4857 sayılı İş Kanununa göre, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. Denkleştirme esasının uygulandığı haller... başlangıcında, o gün yapacağımız işleri kısaca kafamızda planlayıp, bu planı uygulamanın bile iş güvenliği açısından koruyucu bir değeri vardır
Hayatın Her Alanında İş Güvenliği
İş Sağlığı ve Güvenliği işyerlerinde çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir.
İşin yürütülmesi ile ilgili olarak meydana gelen ve/veya gelmesi muhtemel tehlikelerden, sağlığa zarar verecek şartlardan korunmak ve daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak için alınması gereken önlemlerin tamamına da iş sağlığı ve güvenliği diyebiliriz.
İş kazalarının % 98’inin nedeni İNSAN’dır...
Kazaların % 50’si sabah vardiya değişimlerine yakın saatlerde meydana geliyor.
Bunun sebebi ise uykusuzluk, tedbirsizlik, işte acelecilik ve işi zamanında yetiştirememe endişesi oluşturuyor.
KAZALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KAZADAN HEMEN ÖNCEKİ DURUM VE HAREKETTİR...
İnsanoğlunun en tehlikeli savunma mekanizması BANA BİR ŞEY OLMAZ düşüncesidir.
Bu düşünce kişiye çok güçlü olduğunu, ne yaparsa yapsın başına bir şey gelmeyeceğini, her şeyi başarıyla tamamlayabileceğini düşündürür.
Türkiye’de iş kazalarında her gün 4 çalışanımız maalesef yaşamını yitiriyor.
Türkiye'de her yıl 15000 kişi sakat kalıyor. Her yıl 140.000 kişi kaza geçiriyor...
Dünyada her gün yaklaşık 6.000 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
Yıllık toplamda 350.000 kişi iş kazası, 1.700.000 kişi ise meslek hastalıklarından yaşamını yitirmektedir.
Her yıl 250 milyonun üzerinde iş kazası meydana gelmekte ve 150 milyonun üzerinde kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde iş kazalarının yıllık maliyetinin 50 milyar TL. olduğunun belirlenmiştir.
Özellikle ülkemizde iş kazası, meslek hastalığı, iş kazası sonucu ölüm, malullük, geçici iş göremezlik sürelerine ilişkin verilerin tümünde görülen artış nedeniyle İş Sağlığı ve Güvenliği'ne maksimum ihtiyaç duyulmaktadır.
Unutulmamalıdır ki; HİÇ BİR GEREKÇE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN ALINMASINI ERTELEMEZ.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAYATIMIZIN DÜZENİNİN BİR PARÇASI OLMALIDIR.
Kazasız günler dileğiyle...
Paylaş:
Neden İş Güvenliği
Yapılan analizlerde dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hissedilir azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır. Ekonomik boyutu ile incelendiğinde ise, çalışanın iş yaparken aklının sadece işte olması gerekirken, asgari ücretle geçinmeye çalışan arkadaşlardan ne kadar verim alınabilir ki?
Ülkemizde yaşanan ve giderek artan iş kazaları, iş cinayetleri ne yazık ki bu konudaki ilgisizliği, insana verilen önemin yok denilecek kadar az; çağdaş çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmak için daha çok uzun yıllara ihtiyacımızın olduğunu aşağıdaki analizleri incelediğimizde ortaya koyduğu aşikardır.
Bir güvenlik açığının ölçülebilen en büyük maliyeti, sadece çalışan olmaz. Kaybedilmiş bir beden veya zihinsel rehabilitasyon yılları, çalışanı tamamen yeni bir yaşam tarzına zorlayabilir. Bu tür olaylara nasıl fiyat koyacağımızı tanımlamak gerçekten zor olsa gerek. Görevlerini yerine getirirken yaşamını yitiren ya da uzun soluklu yaralanmalar da kuşkusuz ekonomik olarak ölçülebildiğimizin ötesindedir. Yaşamını yitiren kişinin yanı sıra aile ve iş arkadaşları da diğer paydaşlardır.
Bu kazalar aynı zamanda şirketleri de etkilemektedir. İş kazası geçiren bir çalışan kayıp adam/saat anlamına gelmektedir. O nedenle bir şirket için bakıldığında giderler yalnızca verimlilik kaybı olarak ölçülmez, aynı zamanda kayıp iş gücü ve artan sigorta maliyetleri de etkilidir.
Şirketler için bir diğer önemli kayıp ise, iş kazalarının çokluğu nedeniyle oluşacak olan motivasyon bozukluğudur. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezlerse iş moralleri azalır ve çalışma istekleri düşecektir. Bu da işveren için olumsuz sonuçların doğmasına sebep olacaktır.
Bu nedenle çalışanlar mümkün olan en iyi işi yapmaya konsantre olabilmek için işlerini güvenli bir ortamda yapmak isterler. Sorumlu işverenler, güvenli bir işyerinin şirketin ana hattını geliştirdiğini kabul etmelidir. Hangi yönden bakarsanız bakın işi güvenli bir şekilde yürütmenin avantajları çoktur.
İş Sağlığı ve Güvenliğinin Amacı :
- Çalışanlara en yüksek seviyede sağlıklı ortam sağlamak,
- Çalışma şartlarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
- İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu temin etmek,
- İşyerlerindeki rizikoları tamamen ortadan kaldırmak veya zararları en aza indirgemek,
- Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak,
- Çalışma verimini arttırmak.
Yazının tüm hakları www.nedenisguvenligi.com‘a ve yazara aittir. Telif hakları kanunu gereğince kopyalanamaz ve/veya farklı bir yerde kullanılamaz. Ancak alıntı yapıldığında link ve adres verilmek zorundadır.
1Yorum