Boya Sektöründe Solvent Kullanımında İş Güvenliği Önlemleri, kullanılan solventlerin kuvvetli çözücü olmaları yanında aranan diğer önemli özellikleri de tutuşma, patlama ve toksik etkilerinin düşük olmalarıdır.
Boya Sektöründe Solvent Kullanımında İş Güvenliği Önlemleri
Solventler endüstride çeşitli amaçlarla kullanılırlar. Boya ve matbaa mürekkebi yapımı, tekstil ve kağıt sanayiinde elyafın yayılabilir bir hamur haline getirilmesi, bazı katı maddelere, şekil alabilir plastik hamur özelliğini kazandırma, yağ ekstraksiyonu, metallerin yağlı maddelerden arıtılması, kuru temizleme işleri, kimyasal maddeleri çözerek etkileşmelerini sağlayacak reaksiyon ortamının oluşturulması en çok kullanıldığı işlerdir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası Nasıl Hazırlanır?
Solventler diğer maddeleri fiziksel olarak çözebilen daha dar bir tanımla gaz, sıvı ve katı haldeki diğer maddeleri çözen organik ve inorganik sıvılardır. Çözünme sırasında ne solvent ne de çözünen kimyasal bir değişikliğe girer.
Boya Sektöründe Solvent Kullanımı
Boyanın bir bileşeni olan solventler boyanın viskozitesini ayarlamak, katı veya çok kalın olan reçineyi çözelti haline getirmek böylece boya üretimini ve boyanın uygulanmasını kolaylaştırmak için kullanılmaktadır.
İş Güvenliği Samimiyet Testi
Bu süreli bir testtir. Soru başına 60 saniye verilir. Hazırsanız başlayalım!
Kusurlu durumların ortadan kaldırılmasında öncelikli tercihimiz her zaman Kişisel Koruyucu Donanım kullanmaktır.

Öncelikli tercihimiz her zaman riskin kaynağında yok edilmesi ya da izole edilmesidir. KKD en son tercihimiz olmalıdır.
Bir yangının çıkması için; yanıcı madde, oksijen ve ısının birlikte olması yeterlidir.

Doğru
95 Db.'e kadar kulak koruyucuların takılması zorunlu değildir.

85 dB ve üzerinde kulak koruyucu takmak zorunludur. Unutmayın, Gürültüye bağlı işitme kaybı zor fark edilir, kalıcıdır ve tedavisi mümkün değildir…
VİDEO: Yangını söndürürken rüzgarı önümüze alarak söndürmeliyiz.
Yangını söndürürken MUTLAKA rüzgarı ARKAMIZA alarak söndürmeliyiz...
Zorunluluk-Emredici/Mutlak uyulması gerekliliğini ifade eden güvenlik işaretlerinin rengi MAVİ dir.

Doğru... Ayrıca, üçgen biçiminde SARI renk işaretler UYARI İŞARETLERİ, daire biçiminde KIRMIZI renk işaretler YASAKLAYICI İŞARETLERİ, YEŞİL ise, İLK YARDIM VE ACİL ÇIKIŞ işaretlerini ifade eder.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 4857 Sayılı İş Kanunu'dur.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 6331 Sayılı Kanun'dur. 4857 Sayılı Kanun İŞ KANUNU'dur.
Aşağıda izlediğiniz video insan psikolojisinin en derin yarası MOBBİNG tanımına girer.
Türkçe karşılık olarak işyerinde psikolojik taciz, işyerinde psikolojik-terör, işyerinde psikolojik-şiddet, işyerinde duygusal taciz, işyerinde moral taciz, işyerinde manevi taciz, duygusal şiddet, işyerinde zorbalık, yıldırma ve işyerinde yıldırmaya yönelik psikolojik saldırı anlamlarına da gelir.
VİDEO: Hasta yada yaralı kişiye, hastalanması yada yaralanmasından hemen sonra doktor gelinceye kadar hayatını kurtarmak için zamanında ve yerinde yapılan müdahaleye İlk yardım denir.
Videoda izlediğimiz bu olay bir kaza anıdır...
Hasara neden olabilecek ama neden olmamış bir olay için kullanılan terim RAMAK KALA / KAZAYA RAMAK KALA olayıdır. Dolayısıyla videoda yaşanan olay kazaya neden olmamış, ancak tedbir alınmazsa kazanın kaçınılmaz olduğunu anlatan RAMAK KALA olayıdır.
İşin yapılışı sırasında, çeşitli sebeplerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek şartlardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve planlı çalışmalara İş Sağlığı ve Güvenliği denir.

Fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik haline Sağlık denir.

Çalışanın kaygan bir zeminde kayıp düşme İHTİMALİNE TEHLİKE denir?

TEHLİKE nin tanımı; İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelidir. RİSK ise; Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalidir. Dolayısıyla Çalışanın kaygan bir zeminde kayıp düşme İHTİMALİNE RİSK denir.
Sonuçlarınızı paylaşın:
Sonucu görmek için giriş yapmalısınız
Solventler uçucudur, boya tabakasının bir parçası olmazlar. Solventler akıcılığı ve boyanın uygulanma özelliğini ve boyanın sıvı haldeki kararlığını etkiler.
Boyada kullanılan solventlerin birinci görevi boyaya sürülebilir veya püskürtülebilir bir kıvam sağlamak ve boyanın uygulanmasından sonra uçup giderek boyanın yüzeye ince bir tabaka halinde yapışmasını sağlamaktır. Bunun dışında solventler boyayı oluşturan değişik organik bileşenlerin birbirleri içinde çözünmelerini, boyanın düzlenmesini, kuruma zamanını ve yüzeye yapışma kuvvetini etkiler.
İşverenin Onaylı Deftere Dair Yükümlülüğü Nedir?
Boya sanayisinde en çok kullanılan solventler hidrokarbon solventlerdir. Hidrokarbon solventler hem ucuz olmaları hem de yağ, alkit, vernik ve diğer reçineleri iyi çözmeleri nedeniyle tercih edilir.Hidrokarbon solventler grubundan alifatik hidrokarbonlardan n-hekzan ve n-heptan, aromatik hidrokarbonlardan ise toluen, ksilen ve etilbenzen en çok tercih edilen solventlerdir. Bunların yanı sıra halojenlenmiş hidrokarbon solventler, alkoller, ketonlar, esterler ve eterler de boya üretiminde kullanılırlar.
Boya Sektöründe İş Güvenliği
Boya fabrikalarında veya imalathanelerde olan kazaların çok büyük bir kısmı solventlerin sebep olduğu yangınlar ve patlamalardır. Solventler hidrokarbon esaslı kolay buharlaşabilen kimyasallar olduğu için kolay yanarlar, patlayabilirler ve az veya orta şiddette toksiktirler. Boya sanayisinde kullanılan solventlerin kuvvetli çözücü olmaları yanında aranan diğer önemli özellikleri de tutuşma, patlama ve toksik etkilerinin düşük olmalarıdır.
Bir patlamanın ya da yangının olabilmesi için üç bileşenin olması gerekmektedir; yanıcı buharlar (solvent buharları), oksitleyici (genellikle havada bulunan oksijen) ve bir alev kaynağı. Bir maddenin yanıcı özelliğe sahip olabilmesi uçuculuğuna ve patlama sınırlarına bağlıdır
Belli sıcaklık derecesinde, buhar basıncı yüksek olan bir maddenin uçuculuğu, diğerlerine göre daha fazla demektir. Solventler genel olarak çok uçucu kimyasallardır. Yanıcı bir sıvı olan solvent buharları hava ile belli konsantrasyonlarda karışımlar oluşturduğunda ve alev kaynağının bulunması halinde hızlı bir yanma ve patlama gerçekleşebilir. Bu belirli buhar/hava konsantrasyonu “parlayıcılık aralığı” veya “patlama aralığı” olarak adlandırılır.
Tehlikeli Yerlerin Sınıflandırılması
Parlayıcılık aralığında karışım alev alırsa parlama ya da alev oluşumu olabilir. Parlayıcılık aralığının sınırları Alt Patlama Limiti (LEL) ve Üst Patlama Limitidir (UEL). Alt patlama limiti buhar/hava karışımının yanıcı olduğu havadaki en düşük buhar konsantrasyonudur. Üst patlama limiti buhar/hava karışımının yanıcı olduğu havadaki en yüksek buhar konsantrasyonudur. LEL/UEL buharın havadaki hacimsel yüzdesi olarak ifade edilir. LEL ve UEL verileri aksi belirtilmedikçe normal sıcaklık ve basınç değerlerinde belirlenmiştir. Parlayıcılık Limitleri basınç ve sıcaklık değişimi ile değişebilir. Genellikle sıcaklık artışı LEL’i düşürken, UEL’i yükseltir.
Parlama noktası, yanıcı sıvıların sınıflandırılması için daha genel olarak kullanılır. Bir solventin kaynama noktası arttıkça parlama noktası da artar. Parlama noktası, sıvının havada alev kaynağı ile karşılaştığında, alevlenecek bir yanıcı buhar karışımı oluşturmasına kadar ısıtıldığındaki sıcaklık değeri olarak tanımlanmaktadır. Parlama noktasındaki sıcaklıkta sürekli yanma gerçekleşmez. Bu durum daha yüksek bir sıcaklık olan yangın noktasıdır
Bazı solventlerin parlama noktaları, patlama sınırları
Madde | Parlama Noktası (°C) | Alt Patlama Sınırı (v/v %) | Üst Patlama Sınırı (v/v %) | Kendiliğinden alev alma Sıcaklığı (°C) |
Benzen | -11,0 | 1,3 | 7,9 | 560 |
Toluen | 4,4 | 1,27 | 7,0 | 535 |
o-ksilen | 17,2 | 1,1 | 7,0 | 465 |
m-ksilen | 28,9 | 1,1 | 6,4 | 525 |
p-ksilen | 27,2 | 1,1 | 6,6 | 466 |
n-pentan | -49,4 | 1,4 | 8,3 | 285 |
n-heptan | -3,9 | 1,0 | 7,0 | 215 |
n-hekzan | -21,7 | 1,2 | 7,7 | 233 |
n-oktan | 13,3 | 1,0 | 6,5 | 210 |
White Spirit | 38 | 0,8 | 6,5 | – |
Parlamanın gerçekleştiği sıcaklık LEL değerine karşılık gelen sıcaklığa çok yakındır. Bu nedenden dolayı birçok durumda bir maddenin parlayıcılık özelliği değerlendirilirken parlama noktası alt parlayıcılık sınırındaki sıcaklık yerine kullanılır. Parlama noktası düşük oldukça, maddenin uçuculuğu, dolayısıyla potansiyel tehlikesi daha yüksek olur.
Solvent seçimi yapılırken, güvenlik açısından, solventlerin parlama noktaları incelenmelidir. Eğer parlama noktası çalışma ortamının sıcaklık derecesinden daha düşük olan bir solventin kullanımı zorunlu ise, çok sıkı güvenlik önlemleri alınmalıdır
Sağlık gözetimi kapsamında yükümlülükler nelerdir, muayeneler hangi periyotlar ile yapılmalıdır?
Solvent Kullanırken Alınacak Önlemler
Solventler birçok sanayi kolunda gereklidir ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak solventler göreli olarak düşük kaynama noktaları (yüksek uçuculuk) nedeniyle tehlikeli olarak kabul edilirler. Aslında düşük kaynama noktası birçok uygulama için istenen bir özelliktir; örneğin istenen film kaplamasının veya yapıştırıcının elde edilebilmesi için proseste kullanılan solventin buharlaşması gerekmektedir.
Ancak solventin düşük kaynama noktasına sahip olması demek, ortam sıcaklığında depolama ve proses şartları uygun bir şekilde kontrol altına alınmadıysa parlamaya sebebiyet verecek solvent buharlarının oluşması demektir. Bu kontrol işlemi “risklerin yönetimi” olarak bilinmektedir. [3] Başarılı kontrol sistemleri patlama ve yangına sebep olabilecek gereksiz solvent buhar salımlarının azaltılmasını sağlar. Bazı temel önlemler aşağıda verilmektedir;
İş_Kazası Kapsamına Giren Durumlar
- İşçiler, kullandıkları solventin fiziksel ve kimyasal özellikleri ve güvenli kullanımları konusunda bilgi sahibi olmalıdır.
- Tedarikçi firma tarafından sağlanmış olan Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MSDS) okunmalıdır.
- İşyeri ortamındaki, yanıcı solvent buharlarının varlığı, solventin parlama noktası ve patlayıcılık sınırları kullanılarak tahmin edilebilir. Düşük parlama noktası (55°C’den düşük) solventin daha tehlikeli olduğunu ve daha dikkatli kullanılması gerektiğini işaret eder.
- Kendiliğinden alev alma sıcaklığı, yanıcı/parlayıcı solvent karışımının havada kendi kendine alev almasından önceki maksimum sıcaklığı vermesi açısından bir yol göstericidir. Kendiliğinden alev alma sıcaklığı ile çalışma sıcaklığı arasında anlamlı bir güvenlik marjini bırakılmalıdır.
- Solventlerin duman zerrecikleri solventin parlama noktasının altında bile parlayıcı olabilir. Duman (mist) ve spreylerin önlenemediği durumlarda özel güvenlik tedbirleri alınmalıdır
- İşyeri havasındaki parlayıcı solvent buharlarının alev almasına sebep olacak pek çok alev kaynağı mevcuttur;
- Sigara, kaynak, ya da çıplak alev kaynağını solvent buharlarının bulunması muhtemel yerlerden uzak tutmak gerekmektedir.
- Ex-proof (kıvılcım çıkarmayan) malzemeler kullanılmalıdır.
- Sıcak bölgeler ve yüzeyler kontrol altında tutulmalıdır. Çünkü sıcak yüzeyler endüstride çok fazla görülür ve yanıcı solvent-hava karışımının doğrudan ya da dolaylı olarak alev almasına sebep olur. Doğrudan alev alma, sıcak yüzeyin sıcaklığının ortamda çoğunlukla bulunan solvent-hava karışımının kendiliğinden alev alma sıcaklığının üstünde bir sıcaklıkta olması halinde olur. Dolaylı alev alma, maddenin sıcak yüzeyden kaynaklanan bir yanma ya da dumansız alev alması halinde gerçekleşir. Endüstrideki sıcak yüzeylere örnek olarak; fırın ya da büyük ocakların duvarları, elektrikli araçlar ve ısıtma boruları verilebilir.
- En az farkında olunan alev alma kaynağı statik elektiriktir. Statik elektriğin alev kaynağı oluşturmasına ilişkin riskleri azaltmak için;
- Ekipmanların topraklanmasının sağlanması
- Topraklama direncinin kontrolünün yapılması; topraklama direncinin 10 Ohm’dan küçük olmasının sağlanması,
- Dolum sırasında sıçrama olmamasının sağlanması,
- Boruların içinde akan sıvının hızının sınırlandırılması
- Yük dağılımının olması için beklenmesi,
- İletken hortumlar kullanılması gerekmektedir.
- Elektrik düğmesini açmak eğer bölgede gaz birikimi varsa çok tehlikelidir
- Parlama noktaları 40°C’den düşük olan hidrokarbonlar plastik kaplara doldurulmamalıdır.
- Parlayıcı solventlerin kullanımından sonra temizlik için sıkıştırılmış hava kullanılmamalıdır
- Anti-statik koruyucu giysiler ve ayakkabılar giyilmelidir.
- Solvent buhar konsantrasyonu, solventin Alt Patlama Sınırının altında olmalıdır
- Eğer mümkünse parlama noktasının 15°C ile 20°C altında çalışılmalıdır
- Uygun havalandırma sağlanmalıdır: Güvenliği sağlamak için buharlar Alt Patlama Sınırının %25’inden az olacak seviyeye kadar seyreltilmelidir. Havalandırmayı sağlamak için en kolay yol kapı ve pencerelerin açılmasıdır, ancak birçok durumda mekanik havalandırma da gereklidir. Havalandırma, solventin parlama noktasının üstünde sıcaklıklarda çalışma zorunluluğu varsa daha da önem kazanır. Havalandırma çıkışı, yer seviyesinden en az 3 m yüksekte olmalı ve binanın kapı veya pencerelerinden 3 m uzaklıkta olmalıdır. Saatte 6 tam hava değişimi yapılmalıdır. Oluklarda alarm bağlı bir detektör bulundurulması gereklidir.
- Eğer alev kaynağı yok edilip, sıcak bölgelerden tamamen kurtulma sağlanamıyorsa, sistemden oksijenin yok edilmesi gerekmektedir. Böylelikle oksitleyici kaynak ortadan kalkacaktır. Bunun sağlanması için asal gazlar (örn. azot çadırı) kullanılabilir
- Solvent buharlarının havadan ağır olduğu ve yere çöktükleri unutulmamalıdır
- Hatalar ve vakalar, küçük dökülmeler ve kaçaklar dahil, raporlanmalıdır. Bu raporların değerlendirilmesi gelecekteki daha büyük olayları önleyecektir
- Yangınlar, dökülmeler ve kaçaklarla ilgili olarak acil durum planları hazırlanmalıdır; örn. alarm sistemi kurulması, yangın söndürme ekipmanlarının hazırlanması, güvenli taliye prosedürelerinin hazırlanması.
Solventlerin Depolanmasına Dair Önlemler
Solventler alevlenebilir özellikte oldukları için, solventlerin depolanmasında tedarikçilerin sağladıkları teknik bilgiler ve talimatlara uygun hareket edilmelidir. Solventlerin depolanmasında aşağıdaki önlemler alınmalıdır;
Kaldırma Araçlarında İş Güvenliği Önlemleri
- Solventlerin birçoğu havadan ağırdır ve yerde birikmektedir. Bu nedenle, depolama yerleri havalandırılması daha güç olan zemin ya da bodrum katları olmamalıdır.
- Solventler işyerlerinde parlayıcı maddeler için uygun paslanmaz ya da demir, çelik dolaplarda ve yanmaz kaplarda saklanmalıdır
- Dolapların dışında sadece günlük kullanılacak miktar kadar solvent tutulmalıdır. Solventlerin depolama kabinlerinin dışında tutulduğu yerler iyi havalandırılmalı ve böylelikle solvent buharları ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Böylelikle palayıcı ortam oluşumu önlenmiş olur
- Boş kaplar kesinlikle çalışma alanında tutulmamalıdır, kaplarda solvent kalmış olabilir ve bu patlama tehlikesi yaratır.
- Depolama kabinlerinde birbiriyle reaksiyon verebilecek, uygunsuz kimyasallar birarada tutulmamalıdır. Bu kimyasalların buharları bir reaksiyon başlatabilir ve bu reaksiyonların çok yıkıcı etkileri olabilir
- Parlayıcı maddeleri barındıran depolama kabinleri alev kaynaklarıdan ve yanabilecek maddelerdenkutular, bez, paçavra- uzak tutulmalıdır. Depolama kabinlerinin bulunduğu alanlarda sıcaklık 26 °C’nin altında olmalıdır
- Solventler göz ile temas etme ihtimalini azaltmak amacıyla göz seviyesinin altında kullanılmalı ve depolanmalıdır
- Basınçlı tüpler tutuşturucu kaynaklardan uzak tutulmalı, kaba kullanıma ya da ani hareketlere maruz kalmayacak şekilde korunmalıdır. Solvent tüpleri, buharlarının uzaklaştırılabileceği çeker ocaklarda doldurulmalıdır
- Solventlerin kapakları kapalı tutulmalı, üzerleri örtülmelidir
- Solvent kaplarında olabilecek kaçaklar, delikler kontrol altına alınmalıdır.
İşverenin SGK’ya Karşı Yükümlülükleri
Sonuç
Solventler sağlık açısından tehlikelere sebep olmakla birlikte yanıcı, uçucu, kolay buharlaşır özelliğe sahip olduklarından işyeri ortamında solvent buharlarının patlayıcı karışımlar oluşturma ihtimali çok yüksektir. İşyeri ortamında bulunan solventler yangın ve patlamalara neden olabilmektedir.
Yazının tüm hakları www.nedenisguvenligi.com‘a ve yazara aittir. Telif hakları kanunu gereğince kopyalanamaz ve/veya farklı bir yerde kullanılamaz. Ancak alıntı yapıldığında link ve adres verilmek zorundadır.
Kaynaklar;
Handbook of Solvents, Wypych G., ChemTec Publishing&William Andrew Publishing, Toronto, New York 2001
Che Man, A. B. & Gold, D., Safety and Health in the Use of Chemicals at Work, ILO.