Tekstil Sektöründe Tehlikeler ve Sağlık Sorunları arasında genellikle A sınıfı katı madde yangınlarına (odun, kömür, kâğıt, ot, dokümanlar, plastikler gibi madde yangınları bu sınıfa girer) sebep olabilecek özelliktedir.
Tekstil sektörü işyerlerinde yanıcı madde olarak; çok miktarda; tekstil elyafları ve bunların tozları, depolanan iplikler, kumaşlar, ambalaj malzemeleri, atık malzemeler, bunların tozları gibi katı yanıcı maddeler ile çoğunlukla terbiye işlemlerinde kullanılan kimyasallar bulunmaktadır.
Bunlara ilave olarak ısı santrallerinde katı, sıvı ya da gaz yakıtlar ile atık toplama depolama bölümünde atık yağlar bulundurulmaktadır.
Her sektörün kendine özgü İSG tehlike ve riskleri bulunduğu gibi tekstil sektörünün de kendine özgü sağlık ve güvenlik riskleri bulunmaktadır. Tekstil sektöründe iplik, yüzey oluşturma “dokuma ve örme” süreçlerinde gürültü, yine aynı süreçlerde “pamuk, keten, jüt, vb.” ve sentetik elyaflar vb. ile yapılan çalışmalarda organik ve inorganik tozlardan kaynaklanan İSG riskleri ile diğer sektörlere kıyasla daha fazla karşılaşılmaktadır.
Tutuşturma kaynakları arasında ise; elektrik tesisatı ve elektrikli ekipmanlar, malzemenin ısınmasına neden olabilecek iş ekipmanları kazan, fırın vb. ısıtıcılar, ateşli çalışmalar gerektiren bakım onarım ve tadilat işleri, sürtünmeden kaynaklanan ısınma, mekanik kıvılcımlar, yıldırım düşmesi, sigara kullanımı.
Yangınlara bağlı olarak; cilt ve dokuda yanık hasarları, yanıklara bağlı nekroz, infeksiyon, stres ülserleri, doku hasarları, ölüm vb., kızgın gaz ve dumanların solunması sonucu oluşan yanıklar, başta karbonmonoksit olmak üzere yanan maddelerin cinsine bağlı olarak ortama yayılan gaz, duman, sis ve buhar halindeki toksik maddelere maruziyetten kaynaklanan zehirlenme ve boğulmalar meydana gelebilmektedir.
Tekstil Sektöründe Tehlikeler ve Sağlık Sorunları
Fiziksel Etmenler
Fiziksel etmenler kapsamında gürültü, aydınlatma, termal konfor şartları (sıcaklık, nem, hava akım hızı, radyant ısı, vb.), konularına yer verilmiştir.
Gürültü
Tekstil sektöründe en çok karşılaşılan İSG tehlikelerinin başında gürültü gelmektedir. Tekstil sektörü çalışanları özellikle iplik ve dokuma işlemlerinde sıklıkla sınır değerleri aşan gürültü seviyesine maruz kalmaktadır.
Gürültü kaynağı olarak iplik üretim sürecinin harman, hallaç, tarak, fitil, ring, büküm işlemleri, yüzey oluşturma sürecinin dokuma işlemleri, başta olmak üzere, destek birimleri basınçlı hava, buhar üretim kazanları, kompresör ve bakım-onarım gibi birçok süreçte gürültü ile karşılaşılır.
Tekstil sektöründe kullanılan makineler ile çalışmalarda (tarak makinesi, penyöz makinesi, cer makinesi, fitil makinesi, ring makinesi, bobinleme makinesi, yıkama kurutma makinesi, melanjör makinesi, ikileme makinesi, fikse makinesi, eğirme (ring) makinesi, elyaf yağlama makinesi, germe-çekme makinesi, tekstüre makinesi, örme makinesi, çözgü makinesi, dokuma makinesi, katlama, büküm, aktarma makineleri, boya mikserleri, nonwoven makinesi, yıkama makinesi, haşıl sökme makinesi, Termo fikse makinesi, sanfor makinesi, şardon makinesi, makas-tıraş makinesi, zımpara makinesi), elektrik trafosu ve tesisatı ile çalışmalarda, kompresör ile çalışmalarda, buhar kazanı ile çalışmalarda, klima havalandırma sistemi vb. ile çalışma yapılan işlerde çalışanlar gürültüye maruz kalır.
İşyeri bildirgesi ne zaman verilmelidir?
Gürültüye kısa süreli maruziyet sonucu geçici işitme kayıpları, uzun süreli maruziyet sonucu ise; iç kulakta “kokleada” tahribata bağlı sürekli işitme kayıpları, çeşitli seviyede psikolojik etkiler, (dikkat dağınıklığı ve iletişim bozuklukları, sinirlilik, huzursuzluk vb.) hipertansiyon, ritim bozuklukları, uyku düzensizliği gibi sağlık sorunları görülmektedir. Ayrıca gürültülü ortamlarda çalışmalarda iletişim bozukluğu yaşanmakta ve çalışanlar diğer tehlikelere açık hale gelebilmektedir.
Gürültüye bağlı işitme kaybı iç kulakta oluşan bir fonksiyon bozukluğudur. Genellikle 1.000 Hz’nin üzerindeki frekanslarda gelişen işitsel keskinlik kaybını (işitme tüy hücrelerinde oluşan hasarı) ifade eder ve odyometrik olarak da saptanabilir. Kronik (uzun süre) gürültüye maruz kalma sonucu gelişir.
Akustik travma olarak tanımlı işitme hasarı ise akut (ani) gürültüden kaynaklanır, örneğin çarpışma veya patlama sesine maruziyet sonucu ortaya çıkar
Tekstil sektöründe gürültüye maruz kalan çalışanların işe girişte ve periyodik muayenelerinde Fizik Muayene Rinne Testi, Weber Testi, Kulak Burun Boğaz Muayenesi, Nörolojik muayene, Psikolojik muayene vb. muayeneler ile odyometri, tansiyon ve nabız ölçümleri, elektrokardiyografi vb. tetkikler yapılmalıdır.
Gürültü ile mücadeleye iş ekipmanı ve teknoloji seçimi, işyeri bina tasarımı ve yer seçimi ve yerleşim aşamasıyla başlanmalıdır.
Gürültü etkilerinden korunmak üzere; gürültünün kaynaklarını, şiddetini, frekansını ve diğer özelliklerini, kaynağında mücadele prensibinin uygulanmasını, izolasyon sistemi tasarımını, yansıma ve yayılmayı önleme uygulamalarını, temizlik, kontrol ve denetim uygulamalarını ve çalışanların bu konuda eğitim ve bilgilendirilmesini, KKD ihtiyacının belirlenmesi ve seçimini, gerekli alanların işaretlenmesini içeren gürültü kontrol programı geliştirilmesi ve uygulanması sağlanmalıdır. İşe girişte ve peryodik muayenelerde çalışanın gürültü yönünden iş sağlığı gözetimi ve odyometri ile durumu değerlendirilmeli, periyodik muayenede de aynı işlemler yapılmalıdır.
Gürültü düzeyi 80 dB’i aşan işyerlerinde çalışanlara işe giriş ve periyodik muayenelerde odyometri testi yapılarak sağlık gözetimleri yapılmalıdır. Gürültü düzeyi 85 dB’i aşan işlerde ise işe girişte ve işin devamı süresince çalışanların odyometrik incelemenin yanı sıra fizik muayenesi ile takibi gerekmektedir.
Aydınlatma
Tekstil sektöründe uygulanan süreçlere bağlı olarak oldukça büyük boyutlarda üretim alanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu geniş ve yüksek alanların genel aydınlatması ile operasyon noktalarının özel aydınlatılmasında problemlerle karşılaşılmaktadır.
İşyeri Hekimi Tarafından Yazılan Reçetelerin Ödenmesi İçin Gereken Hususlar
Tekstil sektörü işyerlerinde, aydınlatma şiddeti yetersizliklerine bağlı, Görme keskinliğinde azalma, görüş alanının kısıtlanması, ışığa duyarlıklık, bunların sonucu takılma, kayma, düşme, vb. riskler sonucu vücut travması, aydınlatma sistemi ve koruma sınıfının (IP) uygun olmamasına, toz birikmesine ve iletmen kesiti yetersizliğine bağlı ısınma ve yangınlar, yangınlar sonucu cilt ve dokularda yanık hasarları, yanıklara bağlı nekroz, infeksiyon, stres ülserleri, doku hasarları, ölüm vb. gözlenmektedir.
Titreşim
Tekstil sektöründe, harman hallaç, tarak vb. makinelerin bulunduğu bölümlerde ve kamyon, tır ve forklift kullanan çalışanlarda titreşim maruziyeti görülmektedir.
Tüm vücut titreşimine bağlı omurga hasarları, (en çok bel, daha az boyun ve omuzlar), disklerin patolojik durumu (diskopati), vertebral basılara bağlı ağrı (lomber strain), deformasyon, siyatik, periferik ve otonom sinir sinirler, vestibüler, vasküler, sindirim sistemi etkilenmeleri; ElKol titreşimine bağlı Raynaud Fenomeni, beyaz parmak sendromu, Periferik Sensörinöral Polinöropati, Osteoartiküler hastalıklar (dirsek ve el bileğinin osteoartrozu, osteofitler, karpal kemik hastalıkları, osteonekroz, psödoartroz, el bileğinde sinir sıkışması (karpal tünel sendromu,), Kas Hastalıkları (el ve parmaklarda ağrı, kas güçsüzlüğü, elle kavrama yeteneğinde azalma, üst ekstremitede tendon iltihabı (tendinit), tendon ve sinovia iltihabı (tenosinovit)) vb. sağlık sorunları görülür.
Bu sağlık sorunlarının şiddeti, titreşim maruziyeti özellikleri, kişinin geçmişi ve alışkanlıkları vb etmenlere de bağlıdır.
Tekstil sektöründe bu bölümlerde çalışacak veya çalışanların işe girişte ve periyodik muayenelerinde fizik muayene, kas iskelet sistemi, nörolojik muayene ve dolaşım sistemi muayenelerine dikkat edilmelidir.
Titreşim ile mücadelede iş ekipmanı ve teknoloji seçimi önemlidir. Titreşim etkilerinden korunmak üzere; titreşim kaynaklarını, şiddetini ve diğer özelliklerini, kaynağında mücadele prensibinin uygulanmasını, kontrol ve denetim uygulamalarını ve çalışanların bu konuda eğitim ve bilgilendirilmesini, KKD ihtiyacının belirlenmesi ve seçimi sağlanmalıdır.
Termal Konfor
Tekstil üretimi esnasında çalışma ortam ve şartlarının “özellikle pamuk ile yapılan çalışmalarda” yüksek nem ve sıcaklık gereksinimi olmaktadır. Tekstil sektörü özellikle doğal liflerin kırılganlık özelliğinden dolayı işleme süreçlerinde oldukça yüksek nem seviyesini gerekli kılmaktadır. Nem, sıcaklık, hava akım hızı, radyan ısı termal konfor kavramı içerisinde değerlendirilmektedir. Bu sebeple genellikle doğal elyaflardan iplik üretim alanlarında klimalarla özel olarak nemlendirme yapılmaktadır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamında İşverenlere Yönelik Teşvikler
Yüksek sıcaklık ve nemli ortamlarda çalışmalarda sıcak çarpması, aşırı terlemeye bağlı olarak tuz ve mineral kayıpları, ısı krampları, dikkat bozuklukları, aşırı yorgunluk görülmektedir. Bununla birlikte yüksek sıcaklık ve nemli ortamlarda çalışanların vücutlarının çeşitli kısımlarında mantar oluşumu (tinea pedis vb.), terli olarak hava akımlarına maruz kalmaya bağlı olarak soğuk algınlıkları, üst solunum yolu hastalıkları ve kas spazmları gözlenmektedir. Yüksek tansiyon ve ritim bozuklukları gibi kalp damar sistemi rahatsızlıkları da görülebilir.
Bu risklerin görüldüğü bölümlerde ortam ölçüm sonuçları dikkate alınarak kalp damar sistemi, kas iskelet sistemi vb. muayeneleri yapılır.
Tozlar
Tekstil sektörünün hemen her faaliyet alanında karşılaşılan bir İSG tehlike kaynağı olan tozlar hem kimyasal hem de fiziksel etkilerle çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini etkileyebilmektedir.
Son yıllarda üretim teknolojilerinin yenilenmesine bağlı olarak toz yayılmasına engel olan kapalı sistemlerin kullanımı, toz emme robotlarının devreye girmesi ile tozla mücadelede önemli başarılar elde edilmiş olsa da toza bağlı olarak ortaya çıkabilecek riskler halen devam etmektedir.
Toza maruziyet bir yandan meslek hastalıklarına sebep olabilirken diğer yandan görüşü azaltma ve yanıcılık özellikleri ile iş kazalarına sebep olabilmektedir. Tekstil sektöründe pamuk tozu maruziyetine sık rastlanır.
Tekstil üretim proseslerinde pamuk tozu maruziyetine bağlı olarak Tip-4 hipersensitiviteye bağlı bissinozis beklenen en önemli iş sağlığı sorunudur. Bunun yanında mesleki astım ya da hipersensitivite pnömonisi vb. görülebilir.
Tozun etkilerinden korunmak üzere; tozun kaynağını, miktarını ve niteliğini, kaynağında mücadele prensibinin uygulanmasını, kapalı sistem tasarımını, emiş ve havalandırma uygulamalarını, temizlik, kontrol ve denetim uygulamalarını içeren tozsuzlaştırma ya da tozla mücadele programı geliştirilmesi ve uygulanması sağlanmalıdır.
Kimyasal Etmenler
Tekstil sektöründe çok sayıda kimyasal kullanılmakta olup bu kimyasallar çalışanlar için önemli risk etmenlerindendir.
Boyalar
Boyar maddeler ipliğe, kumaşa rengini veren kimyasallardır. Değişik tipte boyar maddeler vardır. Dünyada ve ülkemizde yaygın olarak, pamuklu boyamada reaktif boyar maddeler; polyester boyamada dispers boyar maddeler; yün boyamada ise asit boyar maddeler kullanılmaktadır
Boyar maddeler renk ve özelliklerine göre çok farklı kimyasal özelliklere sahiptirler. Tekstil sektöründe kullanılan boya maddeleri genellikle toz ve sıvı olmak üzere iki halde bulunmaktadır. Boya hazırlama ve boyahane bölümlerinde kimyasal kaynaklı İSG tehlike ve risklerine diğer üretim süreçlerine kıyasla daha fazla rastlanmaktadır.
Çalışanlar boyalarla ölçüm-tartım, karışım hazırlama, boyama, yıkama-kurutma işlemlerinde karşı karşıya kalmaktadır. Maruziyetler, boya ve katkılarının toz ve buharlarının solunması, cilde teması ve sindirim yolu ile olmaktadır. Bu maruziyetlere bağlı olarak atopik, dermatit, alerjik solunum sitemi hastalıkları, alerjik konjuktivit vb. hastalıklar görülebilmektedir
Boya-Terbiye süreçlerinde kimyasal kaynaklı tehlike ve risklerle karşılaşılmaktadır. Solunum, deri, sindirim, göz maruziyetlerine bağlı olarak bu sistemlere ait atopik, dermatit, alerjik solunum sitemi hastalıkları, alerjik konjuktivit, mesane kanseri vb. hastalıklar görülebilmektedir
İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumluluklar ve Haklar
Tekstil boyar maddelerinin insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri en çok deri ve akciğerlerde görülmektedir. Tekstil iş kolu solunum yolu hastalıklarının sık rastlandığı, organik toz toksik sendromu (mill fever), mesleksel astım ve endüstriyel kronik bronşit olgularının bildirildiği riskli iş kollarından birisidir
Tekstil iş kolunda özellikle boya hazırlama ve kullanımı işlemleri astım açısından riskli işlerdir. İşyeri ortam havasındaki yabancı materyallerin inhalasyonu değişik solunum yolu hastalıklarına neden olmakta ya da kişide var olan hastalığı ağırlaştırabilmektedir.
Boyar maddeler insan sağlığına doğrudan zarar verdiği gibi boyar madde kalıntılarında bulunan bakır, krom, nikel, kobalt, çinko, vb. ağır metal iyonları da aynı derecede tehlikeli olabilmektedir. Ağır metal iyonları tekstil materyaline ham tekstil materyallerinden, yıkama sularından, tekstil boyar ve yardımcı maddelerinden geçebilmekte ve ter yoluyla vücuda alınmaktadır.
Kullanılan boyar maddeler, genellikle toz halindedir. Tartım ve karıştırma işlemleri sırasında boyar madde tozları ortam havasına karışmakta ve çalışanlar tarafından solunum yolu ile vücuda alınmaktadır. Uygun teknik ve idari yöntemler ve havalandırma sistemleri kullanılarak bu zararlı maddelerin etkisinden çalışanlar korunmalıdır.
Asitler, Bazlar, Tuzlar
Tekstil sektöründe kullanılan kimyasalların önemli bir bölümünü asit, baz ve tuzlar oluşturmaktadır. Genel olarak kullanılan bu maddelerin “Tehlikeli Kimyasallar” kapsamına girdiği görülmektedir
Yardımcı Kimyasallar
Tekstil sektöründe yardımcı kimyasallar terbiye işlemlerinde, ıslanmayı kolaylaştırma, birbiri içinde çözünmeyen veya çok güç çözünen sıvıların dağılmasını, yüzey üzerindeki kir ve yabancı maddelerin uzaklaştırılmasını, boyar maddelerin çözülmesini sağlama, boyar maddelerin life ani nüfuzunu önlem, tekstil malzemesine yumuşaklık, kayganlık vermek vb. fiziksel ve kimyasal etkileri oluşturma amacı ile kullanılmaktadır
İşverenin iş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ile İlgili Yükümlülükleri Nelerdir?
- Yıkama, temizleme maddeleri; alkil sülfatlar ve alkil sulfonatlar,
- Islatma maddeleri; alkil etoksile ürünleri, yağ alkolü etoksilatlar, alkil fosfatlar, yağ alkolü sülfatlar
- Yağ sökücüler; solventler veya karışımları
- Stabilizatörler; fosfonatlar, karboksilatlar, akrilatlar
- Dispergatörler; aromatik sülfonatlar, akrilatlar, vb.
kimyasallar kullanılmaktadır.
Tekstil sektörü çalışanları özellikle terbiye işlemlerinin hemen her aşamasında sıklıkla bu kimyasalların etkilerine maruz kalmaktadırlar. Yukarıda belirtildiği gibi bu kimyasallar çalışanların vücuduna solunum, sindirim ve cilt yoluyla alınmakta ve kimyasallardan etkilenme sonucu atopik dermatit başta olmak üzere alerjik astım, alerjik konjuktivit gibi sağlık sorunları, sıcak ortamda çalışma sonucu sıcak çarpması, yüksek tansiyon, ritim bozuklukları, vb. sağlık sorunlarına yol açabilmektedir
Biyolojik Etmenler
Bakteri, virüs, parazit ve mantar enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, zehirlenmeler (besin zehirlenmeleri, alerjik dermatit, alerjik rinit, alerjik astım, tinea pedis, şarbon vb.) görülür [14]. Tekstil sektöründe, pamuk tozları içinde bulunabilecek gram negatif bakterilerden endotoksinler, gram pozitif bakterilerden ise mikotoksinler ortaya çıkarak çalışanlarda solunum sistemi hastalıklarına yol açabilir.
Dar ve kapalı alanlarda birlikte çalışmaktan kaynaklanan Tüberküloz, Hepatit gibi enfeksiyon hastalıkları sık karşılaşılabilen durumlardır. Kesici, delici iş ekipmanlarının (makas, bıçak vb.) kullanıldığı işlemlerde tetanoz da görülür
Çevre temizliği, kişisel hijyen, bağışıklama, atık kontrolü, uygun KKD temini ve kullandırılması, konu ile ilgili eğitimlerin verilmesi korunma da önemlidir.
Ergonomik Etmenler
Tekrarlayan hareketler, el emeğinin yoğun olduğu işler, elle taşıma, büyük ve ağır nesneleri kaldırma işleri, uygunsuz duruş, uzun süre aynı pozisyonda çalışmak sık görülen ergonomik etmenler olup, aşırı yorgunluğa, başta bel ağrısı olmak üzere kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına, damar hastalıklarına yol açar.
Tekstil sektöründe dokuma ve iplik süreçlerinde sık tekrarlanan hareketler, iplik, terbiye depolama süreçlerinde elle taşıma, terbiye, kalite kontrol ve iplik süreçlerinde ayakta ve oturarak uygun olmayan pozisyonlarda uzun süre kalma gibi ergonomik problem alanları ile karşılaşılmaktadır
Sık tekrarlanan hareketler makine ile çalışmalarda (ring makinesi, bobinleme makinesi, tektüre makinesi, örme makinesi, iplik kurutma makinesi, yakma “gaze” makinesi, hasırlı kurutma makinesi, kalandır makinesi vb.), depolama, taharlama ve işbağı, bitim, atkı-çözgü ipliklerinden iğnelere bağlanması vb. çalışmalarda rastlanılmaktadır.
Elle taşımalar kamyon-tır boşaltma, yükleme, taşıma, transpaletle çalışma, döner raf sistemleri, makine (örme makinesi, dokuma makinesi, iplik kurutma makinesi, yakma “gaze” makinesi, bitim işleri, hasırlı kurutma makinesi, kalandır makinesi) ile çalışmalarda, bakım-onarım çalışmalarında vb. rastlanılmaktadır.
Tekstil sektöründe, iplik, kumaş, kimyasal vb girdilerin araçlardan indirilmesi, yarı mamül ve mamüllerin bir yerden diğer yere transferi, ayakta uzun süre çalışmalar, dokuma,boya baskı bölümlerinde sık tekrarlanan hareketler vb. ergonomik etmenlere bağlı sağlık sorunları görülebilir.
Kas iskelet sistemi hastalıkları (Birikimsel zedelenme hastalıkları (tendon iltihabı (tendinit), tendon ve sinoviailtihabı (tenosinovit), Karpal Tunel Sendromu, Radial Tunel Sendromu, Tetikçi Parmağı tenisçi dirseği, vertebral basılara bağlı ağrı (lomber strain), disklerin patolojik durumu (diskopati), kas krampları, vb.)
Psikososyal Etmenler
Çalışma temposunun yüksek olması, çalışma temposunun sık sık değişmesi, talebin hızlı değişimine bağlı gece postalarında vardiyalı çalışma düzenine geçişler, fazla çalışmaFazla mesai; 4857 sayılı İş Kanununa göre, haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. Denkleştirme esasının uygulandığı haller... ya da fazla sürelerle çalışmalar, sosyal güvencesinin olmaması, uygunsuz fiziksel ortamlarda çalışma, çalışanlar arasında iletişim bozukluğu, iş güvencesinin olmaması, görev tanımlarının net olmaması, psikolojik taciz (mobbing), ayrımcı politika vb. psikososyal etmenler çalışanlar üzerinde stres kaynağı oluşturur.
Genel İş Sağlığı ve Güvenliği Kuralları
Bu durumlar çalışanlarda zamanla psikolojik sorunlar oluşturarak, uyku bozuklukları, sinirlilik, iletişim sorunları, davranış bozuklukları, çalışanlar arası ya da idare ile ilgili problemler, dikkat eksikliği, iş kazalarına eğilim, bağışıklık sistemi zafiyetine bağlı enfeksiyon artışları, kas krampları ve ağrılar, yüksek tansiyon, ritim bozuklukları, sindirim sistemi bozuklukları vb. sorunlara yol açar.
Tekstil sektöründe 3’lü vardiya sistemi ile çalışılmaktadır. Bu şekilde çalışma, uyku bozuklukları, sinirlilik, iletişim sorunları, dikkat eksikliği, iş kazalarına eğilim, bağışıklık sistemi zafiyetine bağlı enfeksiyon artışları, kas krampları ve ağrılar, yüksek tansiyon, ritim bozuklukları vb. risk etmenlerine sebep olabilmektedir.
Tekstil sektöründeki risk değerlendirmeleri ve formları indirmek için tıklayınız