Neden İş Güvenliği Logo
İş Sağlığı ve Güvenliği

Türkiye, İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Sınıfta Kaldı!

Türkiye, İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Sınıfta Kaldı!
Tamircin Burada

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Sınıfta Kaldı! Aşağıda yer alan istatistikler maalesef bu tezin doğruluğunu kanıylamaya yetiyor.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği bütün çalışanları ilgilendiren, çalışma yaşamının en temel unsurlarından biridir. İş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin göstergeler, temel insan hakları, çalışma yaşamı ve ülkelerin gelişmişliklerine ilişkin önemli bir verileri içerisinde saklar.

İş kazalarıyla ilgili istatistiklere bakıldığında ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Türkiye’de meydana gelen iş kazalarının diğer ülke örnekleriyle kıyaslandığı çalışmalara bakıldığında Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği açısından henüz istenilen düzeye ulaşamadığı artık tüm bilimsel toplantılarda ön plana çıkmaktadır.

ILO istatistiklerinde, ölümlü kaza sıklık oranı bakımından bakıldığında Türkiye, AB15 ortalamasının TAM 7 KATINDAN FAZLA  olduğu görülmektedir. Yine incelenen ülkeler içerisinde Türkiye’nin, Rusya ve Hindistan dışında diğer tüm ülkelerden çok daha yüksek ölüm sıklık oranına sahip olduğu tespit edilmiştir.

Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği İstatistikleri

Türkiye’de 1946-2005 yılları arasında 142.469 kişinin iş kazası ve meslek hastalığı sonucu hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Daha yakın dönemlere bakıldığında, Türkiye’de 20072015 yılları arasında iş kazaları sonucu 11.205 çalışanın yaşamını kaybettiği görülmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2016 yılı verilerine bakıldığında ise, 286.068 iş kazasının yaşandığı ve bu kazalarda 1369’u erkek ve 36’sı kadın olmak üzere 1405 çalışanın yaşamını kaybettiği görülmektedir. 2016 yılında iş kazalarına bağlı olarak yaşamını kaybedenlerin sayısı 2015 yılına göre yaklaşık %11’lik bir artış göstermiştir.

AB ülkeleri ve Türkiye’de ölümcül iş kazaları

Ülkemiz iş kazalarında Avrupa ve dünyada ilk sıralarda; ölümlü iş kazalarında ise Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. ILO’nun resmi kayıtları ile SGK’nın kayıtları baz alınarak yapılan incelemelerde Türkiye, ölümcül iş kazaları açısından bakıldığında maalesef açık ara önde yer alıyor. Sadece 2014 yılına ait yaşanan toplam ölümlü iş kazaları analizine bakıldığında, Türkiye’nin tüm AB ülkelerinden çok fazla İŞ CİNAYETLERİ yaşandığı gözlenmektedir.  Aşağıdaki grafikte 2014 yılına ait NİG ekibinin hazırladığı grafik incelendiğinde durumun vehameti ortaya çıkacaktır.

Türkiye’de meydana gelen ölümcül iş kazalarının AB’ye kıyasla ne kadar yüksek olduğu yukarıda görülmektedir. Aynı şekilde, AB-28 ile Türkiye arasında iş kazası ölüm hızı oranlarının kıyaslanmasında, Türkiye’de ki iş kazası ölüm hızı oranlarının kat ve kat yukarıda olduğu ILO kayıtlarında mevcuttur.

Devletin İSG Yetersizliği

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği'nde Sınıfta Kaldı!İş kazalarının ortaya çıkardığı hem insani kayıp hem de ekonomik kayıp bakımından günümüz çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olması gerekirken, yıllardır ötelenen, İş Sağlığı ve Güvenliği kavramı özellikle son yıllarda çok daha fazla unutulmuştur. Özellikle yetersiz denetimler, bakanlığın İSG’ye gerekli önemi vermediğinin göstergesi olarak ön plana çıkıyor.
SGK ve diğer resmi istatistikler göstermektedir ki, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğine gereken önem verilmemekte; yasa, yönetmelik ve uygulamalarda yetersiz kalınmaktadır. Gerek işveren, gerekse uygulayıcı konumundaki DEVLET konuya gereken önemi göstermemektedir.
Mevcut hükümetin yanlış politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimleri, çalışma koşullarının ağırlaşması; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırmanın yaygınlaşması; sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırma, işverenin önlem almadaki vurdum duymazlığı, işyerlerinin denetlenmemesi, idari-cezai yaptırımların yetersizliği iş kazalarını ve iş cinayetlerini artıran önemli nedenler arasındadır.

45 Yaş Üstünde Psikososyal Tehlike

İş Cinayetlerinin yaşa göre dağılımında göze çarpan en önemli istatistiklerden birisi de, NİG ekibinin her zaman üzerinde durduğu 40-55 yaş aralığının ölüm oranlarında YÜKSEK artışıdır. İSG boyutu ile baktığımızda, yaşa bağlı iş kazalarındaki artış, psikososyal etkenler ve stres ile çalışmak zorunda kalan 45 yaş üstü çalışanların akıllarında her an işten çıkartılacağı, emekli olamama düşüncesi hem iş veriminde düşüşe sebebiyet vermekte, hem de iş kazaları kaçınılmaz olmaktadır.

Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Sınıfta Kaldı!

Dünyada son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gözlemlenen olumlu gelişmeler neticesinde iş kazalarında ve iş cinayetlerinde azalmalar yaşanırken, maalesef ülkemizde iş kazaları/iş cinayetleri artmaktadır.
Unutmalayım ki; İş kazaları, çalışanlar, işletmeler ve ülke açısından ciddi maliyetleri de beraberinde getirmektedir. İş kazalarının işletmeler için maliyetleri sigortaya ve sigortalının ailesine ödenen tazminatlar, üretim kaybı, imaj kaybı, yeni işçi alımının getirdiği maliyet gibi görünür veya görünmez maliyetleri de beraberinde getirecektir.
Neden İSG
İnsanımızı bir makine olarak görmekten ziyade, insana yakışır bir çalışma ortamı sağlayarak ekonomik ve refah seviyesi yüksek bir çalışan olarak görmeliyiz ki, iş kazaları ve meslek hastalıkları can almaya, sakat bırakmaya devam etmesin.
Hüseyin KARACA
NİG İSG Komisyonu
Başkanı

Web Tasarımı

OSGB Web Tasarımları

İlgili Yayınlar

11Yorumlar

  • Sadri Akıncı , Kasım 27, 2019 @ 9:50 am

    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı hazırlayanlar, yasanın, tüm işlevini işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları üzerine kurmuştur. Devlet isg’den neredeyse elini çekmiş, sadece denetleme mekanizmasında yer almıştır. Bu mekanizmayı da son yıllarda kullanmamıştır. Dolayısıyla iş kazalarında artış olduğunu düşünmekteyim. Özellikle son yıllarda yaşanan artışın nedeni isg politikasının yetersizliği oalrak görüyorum.

  • Cihan Uygur , Kasım 27, 2019 @ 10:14 am

    Adamlar bir de Avrupa’nın sayılı ülkelerindeyiz diye hava atarlar. İstatistikleri görmüyorlar mı acaba? İnsanlar asgari ücretle ailesini geçindirirken aklına isg kültürünü sokamazsın. Önce refah seviyesini yukarı çıkartacaksın.

  • Murat Akay , Kasım 27, 2019 @ 1:50 pm

    Sn. Karaca soyleyemediklerimizi kaleme dokmussun. Ayakta alkışlıyoruz.

  • Şahin Özcan , Kasım 28, 2019 @ 1:31 pm

    Gelişmekte olan ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti; Gayri Safi Milli Hasılanın yaklaşık %4 ü, Gelişmiş ülkelerde ise %1- 3 üdür. Türkiye’de bu rakam ortalama % 6 civarındadır. Yani gelişmekte olan ülkeler seviyesinin dahi altındayız. Birilerinin yüzünün kızarması lazım,ancak o koltuklarda hala YÜZSÜZCE oturabiliyorlar. İlginç…

  • A. Arif Efler , Kasım 28, 2019 @ 10:06 pm

    Hüseyin hocam, cesaretiniz için tebrikler. Üzülerek yazılanların her kelimesine katılıyorum. AB ülkeleri arasında Türkiye, ölümlü iş kazası sayısı bakımından kat ve kat misli oranda 1. sırada… 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında yine Avrupa birincisi, dünyada ise üçüncü sırada. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre El Salvador ve Cezayir’in ardından işçi ölümlerinde REKOR BİZDE… Ancak bunu dile getiren ne bir kurum, ne de cesaretli platform yok maalesef. NİG ekibinin içerisinde böyle cesaretli arkadaşlarımı görmek gurur verici. Bundan böyle susmak yok. NİG EKİBİ OLARAK DOĞRULARI VE GERÇEKLERİ YAZMAYA HER ZAMAN DEVAM EDİLECEĞİNİN BİLİNMESİNİ İSTİYORUZ.

  • İş Güvenliği Uzmanı , Kasım 29, 2019 @ 10:43 am

    45 yaş üzerinde yaşanan kazaların artış nedenini hükümete sormak lazım. Emekli olamıyor, iş bulamıyor, işveren yaşlısın diyor. Adalet sistemi eksik.

  • Salih DERE , Aralık 2, 2019 @ 11:59 am

    Yorumlara katılmamak mümkün değil. Bundan böyle İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili olumsuz gördüğümüz her şeyi kaleme alacağız. Amacımız isg kültürünü tam anlamıyla uygulanmasını sağlayarak, Avrupa ve dünyadaki liderliği bırakmak.

  • Hüseyin Karaca , Aralık 2, 2019 @ 3:15 pm

    Psikososyal risklerin oluşturduğu en önemli sorun strestir. İşe ve işyerine yabancılaşma sebebiyle işçinin işe devamsızlığı ya da tükenmişliğinin sonucu olarak işe gidip hiçbir şey yapmadan zaman geçirme veya düşük verimle çalışmada yine bu risklerin meydana getirdiği en büyük sorunlardan. Çalışanın psikolojik sağlığın korunması, işyerindeki yaşam kalitesini artırmak için yeterli değilse de ön şarttır ve psikososyal risklerin büyük oranda bertaraf edilmesini de sağlar. Bu nedenle özellikle 45 yaş üstü insanlarda (özellikle beden gücü ile çalışan) yaşamlarını yitirmesine dahi neden olan sorunların ortadan kaldırılması hem işverenin hem de devletin görevi olmalıdır.

  • Murat Akay , Aralık 8, 2019 @ 9:33 am

    Davutpaşa’da ve Tuzla tersanelerinde gerçekleşen kazalar, durumun trajikliğini ve önemini gösteriyor. Tuzla tersaneler bölgesinde işler, İş Kanununa aykırı şekilde taşeron firmalarına kaydırılmış. Gelinen noktada, hemen her gün can kaybı yaşadığımız Tuzla, Türkiyenin ayıbıdır.

  • Buğra Ozcan , Ocak 30, 2020 @ 10:13 pm

    Herşeye kaynak bulan devlet, İSG yi rant kapısı olmaktan cikarmadiktan sonra biz daha çok kayıp veririz hocam. Emeklerinize sağlık.

  • Burcu Toker , Kasım 24, 2020 @ 9:24 pm

    Konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil hocam. Sakarya’da ki patlama yüzünden haksız yere meslektasimiz tam 136 gündür hapiste. Biz uzmanlar birlik olamadigimiz sürece daha çok canımız yanar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla