İşçi sağlığı ve iş güvenliği bütün çalışanları ilgilendiren, çalışma yaşamının en temel unsurlarından biridir. İş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin göstergeler, temel insan hakları, çalışma yaşamı ve ülkelerin gelişmişliklerine ilişkin önemli bir verileri içerisinde saklar.
İş kazalarıyla ilgili istatistiklere bakıldığında ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Türkiye’de meydana gelen iş kazalarının diğer ülke örnekleriyle kıyaslandığı çalışmalara bakıldığında Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği açısından henüz istenilen düzeye ulaşamadığı artık tüm bilimsel toplantılarda ön plana çıkmaktadır.
Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği İstatistikleri
AB ülkeleri ve Türkiye’de ölümcül iş kazaları
Ülkemiz iş kazalarında Avrupa ve dünyada ilk sıralarda; ölümlü iş kazalarında ise Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. ILO’nun resmi kayıtları ile SGK’nın kayıtları baz alınarak yapılan incelemelerde Türkiye, ölümcül iş kazaları açısından bakıldığında maalesef açık ara önde yer alıyor. Sadece 2014 yılına ait yaşanan toplam ölümlü iş kazaları analizine bakıldığında, Türkiye’nin tüm AB ülkelerinden çok fazla İŞ CİNAYETLERİ yaşandığı gözlenmektedir. Aşağıdaki grafikte 2014 yılına ait NİG ekibinin hazırladığı grafik incelendiğinde durumun vehameti ortaya çıkacaktır.
Devletin İSG Yetersizliği
45 Yaş Üstünde Psikososyal Tehlike
Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Sınıfta Kaldı!
Başkanı
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı hazırlayanlar, yasanın, tüm işlevini işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları üzerine kurmuştur. Devlet isg’den neredeyse elini çekmiş, sadece denetleme mekanizmasında yer almıştır. Bu mekanizmayı da son yıllarda kullanmamıştır. Dolayısıyla iş kazalarında artış olduğunu düşünmekteyim. Özellikle son yıllarda yaşanan artışın nedeni isg politikasının yetersizliği oalrak görüyorum.
Adamlar bir de Avrupa’nın sayılı ülkelerindeyiz diye hava atarlar. İstatistikleri görmüyorlar mı acaba? İnsanlar asgari ücretle ailesini geçindirirken aklına isg kültürünü sokamazsın. Önce refah seviyesini yukarı çıkartacaksın.
Sn. Karaca soyleyemediklerimizi kaleme dokmussun. Ayakta alkışlıyoruz.
Gelişmekte olan ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti; Gayri Safi Milli Hasılanın yaklaşık %4 ü, Gelişmiş ülkelerde ise %1- 3 üdür. Türkiye’de bu rakam ortalama % 6 civarındadır. Yani gelişmekte olan ülkeler seviyesinin dahi altındayız. Birilerinin yüzünün kızarması lazım,ancak o koltuklarda hala YÜZSÜZCE oturabiliyorlar. İlginç…
Hüseyin hocam, cesaretiniz için tebrikler. Üzülerek yazılanların her kelimesine katılıyorum. AB ülkeleri arasında Türkiye, ölümlü iş kazası sayısı bakımından kat ve kat misli oranda 1. sırada… 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında yine Avrupa birincisi, dünyada ise üçüncü sırada. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre El Salvador ve Cezayir’in ardından işçi ölümlerinde REKOR BİZDE… Ancak bunu dile getiren ne bir kurum, ne de cesaretli platform yok maalesef. NİG ekibinin içerisinde böyle cesaretli arkadaşlarımı görmek gurur verici. Bundan böyle susmak yok. NİG EKİBİ OLARAK DOĞRULARI VE GERÇEKLERİ YAZMAYA HER ZAMAN DEVAM EDİLECEĞİNİN BİLİNMESİNİ İSTİYORUZ.
45 yaş üzerinde yaşanan kazaların artış nedenini hükümete sormak lazım. Emekli olamıyor, iş bulamıyor, işveren yaşlısın diyor. Adalet sistemi eksik.
Yorumlara katılmamak mümkün değil. Bundan böyle İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili olumsuz gördüğümüz her şeyi kaleme alacağız. Amacımız isg kültürünü tam anlamıyla uygulanmasını sağlayarak, Avrupa ve dünyadaki liderliği bırakmak.
Psikososyal risklerin oluşturduğu en önemli sorun strestir. İşe ve işyerine yabancılaşma sebebiyle işçinin işe devamsızlığı ya da tükenmişliğinin sonucu olarak işe gidip hiçbir şey yapmadan zaman geçirme veya düşük verimle çalışmada yine bu risklerin meydana getirdiği en büyük sorunlardan. Çalışanın psikolojik sağlığın korunması, işyerindeki yaşam kalitesini artırmak için yeterli değilse de ön şarttır ve psikososyal risklerin büyük oranda bertaraf edilmesini de sağlar. Bu nedenle özellikle 45 yaş üstü insanlarda (özellikle beden gücü ile çalışan) yaşamlarını yitirmesine dahi neden olan sorunların ortadan kaldırılması hem işverenin hem de devletin görevi olmalıdır.
Davutpaşa’da ve Tuzla tersanelerinde gerçekleşen kazalar, durumun trajikliğini ve önemini gösteriyor. Tuzla tersaneler bölgesinde işler, İş Kanununa aykırı şekilde taşeron firmalarına kaydırılmış. Gelinen noktada, hemen her gün can kaybı yaşadığımız Tuzla, Türkiyenin ayıbıdır.
Herşeye kaynak bulan devlet, İSG yi rant kapısı olmaktan cikarmadiktan sonra biz daha çok kayıp veririz hocam. Emeklerinize sağlık.
Konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil hocam. Sakarya’da ki patlama yüzünden haksız yere meslektasimiz tam 136 gündür hapiste. Biz uzmanlar birlik olamadigimiz sürece daha çok canımız yanar.