13 sene çalıştığı şirketten, hakkında çok sayıda icra takibi evrağı geldiği ve mesai arkadaşlarıyla borç ilişkisine girdiği gerekçesiyle işten çıkarılan işçi, soluğu İş Mahkemesi’nde aldı.
Hiçbir geçerli sebep olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdiğini belirten davacı işçi, fesih yazısında feshe gerekçe olarak ‘hesabındaki hacizler ve iş arkadaşları ile aralarındaki borç ilişkileri’nin öne sürüldüğünü dile getirdi.
KARARI İSTİNAFA GÖTÜRDÜ
Gösterilen gerekçenin doğru olmadığını, yazılı savunması alınmaksızın iş akdinin feshedildiğini beyan ederek işe iadesine kararı verilmesini talep etti. Davacı kararı istinafa götürdü.
MESAİ ARKADAŞLARINDAN BORÇ ALABİLİR
Bölge Adliye Mahkemesi; fesih sebepleri olarak gösterilen maaş hacizlerinde borç ilişkilerinden, davalı işverenin işçileri ile olmadığı, davacının çalışma arkadaşları ile iş ilişkisi dışında borç ilişkisinin var olmasının iş verinin iznine veya onayına bağlanabilecek bir durum olmadığına dikkat çekti.
Kararda; “Davalının fesih sebebini ispatlayamadığı, gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir” denildi.
YARGITAY’IN KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı işveren temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal kararda, işçi adına sürekli icra takibi evrakları gelmesinin işverenin yükünü artırdığına dikkat çekildi. Kararda şu ifadelere yer verildi;
“Davacının; borcunu ödemeye çalıştığı, çok üzgün ve utanç içinde olduğunu ancak borçlarını kapatamadığını dile getirdiği ortadadır. Davacının icra komitesi kararı geçerli iş akdine geçerli sebeple son verildiği anlaşılmıştır.
Davacının aleyhine yapılan icra takiplerinin çokluğu işverenin muhasebe servisinin/görevlisinin buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması, işvereninde sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski karşısında davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı ortadadır.
Bu açıklamalar karşısında feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davalı tarafça yapılan feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddine oy birliği ile karar verilmiştir.”